menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Namaz ile rahmet kapısını çalmak

12 4
31.01.2025

Deyimde geçen “kapı” sözcüğü ise maddeten bildiğimiz bir kapı olabileceği gibi, kişinin yine istek ve taleplerini arz edeceği manevî bir giriş kapısı da olabilir; bu kapıya çoğu zaman “Dua ve reca kapısı” adı verilir. Bahse konu kapı ise, Peygamber Efendimizin (asm) Miracta, Kâinat Sultan’ına uruc ederek, O’nun (cc) rü’yetine ve rahmetine mazhar olduğu manevî kapıdır.

Hazret-i Resulullah (asm) miracıyla, arş-ı azam kapısından girip, rü’yete mazhar olma ünvanını kazanabilme belgesi olan namaz hediyesini ehl-i imana getirmiştir. Kul, günde beş vakit namazla, mevcut halde, iki vakit arasında nail olduğu nimetlerin şükür ve minnetini arz etmek ve “Mâzide şükrünü edâ etmediği nimetlerin şükrünü kaza etmek” için, şu hakikatlerle rahmet kapısını, iştiyakla çalar:

“İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Cenab-ı Hak seni ademden vücuda ve vücudun pek çok eşkal ve vaziyetlerinden en yükseği müslim sıfatıyla insan sûretine getirmiştir. Mebde’-i hareketin ile son aldığın suret arasında müteaddid vaziyetlerin, menzillerin ve etvar ve ahvalin her birisi sana ait nimetler defterine kaydedilmiştir.”1

İnsan şu kâinat Kur’ân’ının bir misal-i musağğarı, olduğu gibi, namaz........

© Yeni Asya