menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Son derece şeffaf!

10 22
25.11.2025

Meclis’te kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” kendi içinden oluşturduğu heyetle İmralı’ya yaptığı ziyaret ile ilgili olarak daha ilk saatten itibaren yeni bir tartışmayı ateşledi. Tartışmanın odağı ziyaretin içeriği değil, ziyaretin en temel sorusuydu: Gerçekten gidildi mi?
Normalde bir devlet heyetinin bir yere gidip gitmediği sorusu, birkaç kelimelik bir açıklamayla netleşir. Fakat bu kez durum farklıydı. Açıklamalar birbiriyle yarıştı; ifadeler değişti; reddedişler doğrulamaya, doğrulamalar şüpheye dönüştü. Ve sonunda elimizde, ziyaretin kendisi kadar karmaşık bir tablo kaldı.

Sorular basitti, ama cevaplar inatla basit olmadı:
Gidildi mi? Ne kadar kalındı? Neden önce “gidilmedi” dendi? Hangi konular konuşuldu? Bu ziyaret tek seferlik miydi?

Bu basit soruların etrafında dönüp durmak, ister istemez ironik bir tablo yaratıyor. Çünkü bu ziyaret, büyük iddialarla kurulmuş bir komisyonun belki de ilk somut adımıydı. Ama o adımın atıldığı yerden çok, adımın atılıp atılmadığı tartışması öne çıktı.

Bu tartışmanın kilit ismi ise, komisyon üyelerinden Hüseyin Yayman oldu. İlk açıklamasında netti: “Gitmedim, kimin gittiğini de bilmiyorum.”
Bu açıklamayı duyanlar, “Demek ki gitmemişler.” diye düşündü elbette.

Ama birkaç saat sonra aynı isim, birden “Evet, gittik.” dedi.

Tabii bu noktada doğal olarak şu soru ortaya çıkıyor:
Bir insan aynı gün içinde hem gitmemiş hem gitmiş nasıl olabilir?
Tabii ki fizik kurallarında değil, fakat siyasetin kendine özgü esnekliği bu tür durumları rahatlıkla mümkün........

© Yeni Ankara