Hakiki bayramlarda buluşalım
Hakiki bayramlarda buluşalım
Yaşar Değirmenci
Bizleri bayram sabahına ulaştıran Cenâb-ı Hakk’a hamd ü senalar olsun. Bayramları nasıl ihya edeceğimizi bize öğreten Peygamberimize salat ve selam olsun.
Millet olarak hepimizin yüreğinde bir acı, sıkıntı, hasret var. Her şeyden önce bizi biz yapan imanımız, vatanımız, barışımız ve huzurumuz için kenetlendiğimiz, birbirimize sahip çıktığımız, gönül dünyamızın coştuğu, şefkat, merhamet, cömertlik gibi Peygamber ahlakının yaşandığı emperyalist, sömürü devletinin insanlarının hayranlık duyduğu bir millet olduğumuzun gösterildiği günlerle Bayrama girdik. Bu din; ne matem dini, ne de kahkaha dini. Her hal ve şartta yaşanan bir dinimiz olduğu için burukluk da olsa hüzün de olsa Bayramımız da var!
Bayramlar, dilleri, ırkları, renkleri, coğrafyaları ve kültürleri farklı olsa da inancı, ibadeti ve duası bir olan Müslümanların aynı hissiyatı yaşadığı mübarek günlerdir. Bayramlar geçen ömrümüzü muhasebe etmeyi, özümüze ve fıtratımıza yeniden yönelmeyi hatırlatan müstesna zamanlardır. Bir yandan sayısız güzelliği ve hikmeti ile âlemi kuşatan Ramazan Bayramı’nı ihya ederken diğer yandan insanlığın yaşadığı büyük krizler, hepimizi derinden düşündürmektedir. Zira bugün küresel boyutta bir israf, bencillik ve sosyal problemler hayatı çepeçevre kuşatmıştır. Sorumsuzca bir yaklaşımla hava, su, toprak, çevre kirletilmiş ve adeta küresel bir fesat ortaya çıkmıştır. Hukuk ve merhamet hiçe sayılarak savaş, sömürü ve işgallerle dünyanın yarısı zor şartlarda yaşamaya ve çaresizliğe terk edilmiştir. Yardımlaşma ve dayanışma ihmal edilerek milyonlarca insan açlık, yoksulluk ve sefalete mahkûm edilmiştir. Savaşlar, terör örgütleri ve işgaller milyonlarca insanı kan, gözyaşı ve umutsuzluk girdabına sürüklemiştir. Esasında insanlık, birey, toplum, ekonomi, teknoloji ve tabiatla ilişkisinde sorumluluk, hukuk ve güzel ahlakı ihmal etmenin bedelini ödemektedir.
Dolayısıyla bugün hepimize düşen en........
© Yeni Akit
