Namazımız sığınma kalemizdir
Namazımız sığınma kalemizdir
MUSTAFA ÇELİK
Namaz, bir ibadet olmanın ötesinde ruhsal bir sığınak, bir manevi korumaktır. Zorluklar/stresler, dünya telaşesi ve içsel çalkantılar içinde insanın Rabbine yönelerek huzur bulduğu yer namazdır.
Tıpkı bir kaleye sığınan birinin kendini güvende hissetmesi gibi, mümin de namazda Rabbine sığınır. Rabbimiz ferman buyuruyor:
“Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz ki bu, Allah’a saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.” (Bakara Suresi/45)
Günlük hayatın karmaşası, zihnimizde sürekli yankılanan sesler, bitmek bilmeyen koşuşturma... İnsan zaman zaman nefessiz kalıyor bu hengâmede. İçimizde biriken sorular, kaygılar, korkular bazen taşıyabileceğimizden daha ağır hâle geliyor.
İşte tam da böyle anlarda, bir sığınak arıyor insan. Kalabalıkların ortasında bile yalnız hissettiğinde, bir kaleye ihtiyaç duyuyor. O kale, namazdır.
Namazımız, sığınma kalemizdir. Sadece bir ritüel değil; ruhumuzun korunduğu, kalbimizin tamir edildiği, aklımızın berraklaştığı bir mekândır namaz. Kıyamda dik dururuz, ama içimizde kırık olanı Allah’a arz ederiz. Rükûda eğiliriz, ama bu eğiliş kimseye boyun eğmek değil, yalnızca O’na teslimiyettir. Secdeye kapanırız, ama bu kapanış bir kaçış değil, en derin yakınlıktır. Necip Fazıl Kısa Kürek der ki:
“Ağlayın, su yükselsin!
Belki kurtulur gemi.
Anne, seccaden gelsin;
Bize dua et, emi!”
Bu şiiri yalnızca bir felaket anına dair değil, bir milletin, bir bireyin ya da bir ruhun en karanlık ânına dair de okuyabiliriz. Gözyaşı,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d