İklim Kanunu için de “ah-vah” etmemek için!
İklim Kanunu için de “ah-vah” etmemek için!
ALİ KARAHASANOĞLU
Samimi itirafımızı yapalım. Yıllar öncesinde İstanbul Sözleşmesi kabul edilirken.
Özellikle de AK Parti’nin öncülük ettiği bu sözleşmeye, CHP milletvekilleri de silme destek verirken..
Sözleşme kabul edildikten hemen sonra, İstanbul Sözleşmesi’nin gerektirdiği düzenleme diye sunularak, daha da vahim bir içerik barındıran 6284 sayılı kanundaki, yanlış uygulamalara yol açacak maddeler kabul edilirken..
Uyanmalı idik.. “Bu sözleşmede ve kanunda bir hinlik var” demeliydik.
O tarihte belki gündemin yoğunluğu. Belki dikkatsizliğimiz sebebi ile..
İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284 sayılı kanuna karşı gerekli kamuoyu oluşturamadık. Neyse ki o hatadan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile büyük ölçüde dönüldü..
Şimdi 6284 sayılı kanundaki, yanlış uygulamalara yol açan 1-2 maddenin tekrar düzenlenmesini bekliyoruz..
Ama, kendi mahallemizdeki insanların bile, “Ne olmuş canım. İstanbul Sözleşmesinde şu kadar madde var, itiraz ettiğiniz iki madde yüzünden, toptan sözleşmeden çıkılır mı?” itirazları eşliğinde, Cumhurbaşkanı kararnamesine getirilen itirazları da unutmadık.. İstanbul Sözleşmesi’ni, kendi iktidarlarında hemen ilk gün geri getireceklerini iddia eden CHP ile ittifak kurduğu halde, sözleşmenin çöpe atılmasını “Sözleşmeden çıkıldı ama, kanun olduğu gibi yürürlükte. Halkı kandırmak için sözleşmeden çıkıldı” diyen Saadet partililerin kafa karıştırıcı propagandalarını da unutmadık..
Tüm itirazlara rağmen, eşcinselliği meşrulaştırma noktasında defoları olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmış olmamızı önemsiyorum, bu çıkışın, Saadet Partisi’nin CHP ile kirli ittifakına rağmen başarıldığının altını çiziyorum.
Şimdi İstanbul Sözleşmesi ve sonrasında 6284 sayılı kanundaki gibi..
Benzeri bir süreçteyiz..
İklim sözleşmesine imza atıldı.. İklim Kanunu da gündemde.. TBMM’de bazı maddeleri kabul edildi, görüşmeler sürüyor.
Benzeri bir sürecin aynısını yaşamamak için, henüz kanun meclisten tümüyle geçmeden, henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan, Resmi Gazete’de yayın gerçekleşmeden.
Çekincelerimizi söyleyelim..
“Atlamışız” noktasına düşmeyelim..
Kanunun gerekçesindeki ilk cümleye itiraz ile başlayayım.
Bakış açımızı da böylece ortaya koymuş olalım. Deniliyor ki, genel gerekçenin ilk cümlesinde:
“İklim değişikliği, küresel bir tehdit olarak, tüm dünyada ve ülkemizde artarak etkisini göstermektedir.”
Bunun doğrusu, “Kapitalist dünyanın canavar iştihası, iklim değişikliği tehlikesini insanlığın geleceğinde önemli bir sorun yaşatacağı öngörülmektedir.........© Yeni Akit
