menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Biz inanıyoruz, ahiret var, hesap var!

246 1
29.03.2025

Biz inanıyoruz, ahiret var, hesap var!

ALİ KARAHASANOĞLU

Biz CHP içindeki çoğunluk kesimin düşündüğü gibi, dünya ile her şeyin bittiği kanaatinde değiliz.

Özdemir İnce dün, “Ben ölünce, yakın. Dini tören istemiyorum” diyordu..

Bu adamın hangi sözüne inanabilirsiniz?

Adam her şey, dünyadan ibaret dediği an.

Her türlü kötülüğün de, eğer güçlü iseniz, yapabileceğinize de onay veriyor demektir..

Güçlü iseniz, kötülük diye bir kavram yoktur, o sizin için haktır.

Ahiret de olmadığına göre (haşa).

Tüm dünyayı kendine köle kabul et. Çal, çırp, ez.. Gücünü kullan, gününü gün et..

Onlar böyle düşünseler de..

Biz inanıyoruz ki, “zerre miktarı yapılan iyiliğin” de.. Haydi iyilik konusu bir ödül. Ödülü bir kenara koyalım.

Esas korkutucu olanı söyleyelim: “Zerre miktarı yaptığımız kötülüğün” hesabını vereceğiz.. Dünyada olmazsa, ahirette..

Güç, kuvvet, para, makam dikkate alınmadan, yapılan her kötülüğün hesabı verilecek..

Bu noktada, eleştirdiğimiz kişiler ne diyorlar, kendilerini nasıl savunuyorlar, dört gözle okuyup, “Aman bir yanlışlık yapmayalım.. Hesabını ağır veririz” düşüncesi ile hareket ediyoruz..

Bu kapsamda, “Sülün Osman” ile başladığımız tiplemenin, en son noktada yolsuzluklar için çete kuran bir örgüt lideri suçlamasına muhatap olduğu aşamada..

Kendisi ne diyor, avukatları ne diyor, medyadaki fonladığı gazetecileri ne diyor merakı ile sürekli kulak kabartıyoruz, sürekli onların savunmalarını okuyoruz..

Ama mızrak çuvala sığmıyor..

Okudukça, adamların kurdukları örgüt, daha vahşi şekilde, daha canavarlaşmış şekilde gözümüzde netleşiyor..

İBB eski Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yakın medya organlarının birisinde, bir haber..

“Ekrem İmamoğlu The New York Times’a yazdı”..

Hemen okumaya koyuluyorum.

Öyle ya, Ekrem bey hakkında yaptığımız tüm değerlendirmeler için, ahirette hesap vereceğiz.. Yanlış bir isnatta bulundu isek, Türkiye’deki gazetelerde kendisini savunmadı ama. Olsun, New York’ta kendisini savunmuş. Burdaki fonlanmış medyası da alıntılamış.. Hemen okuyalım diye düşünüyorum.. “Ben o yıllarda Türkiye’de yaşıyordum. Amerika’daki gazetede yayınlanan yazıdan haberim yoktu. Kendisi hakkındaki suçlamalara yeterli cevabı orda vermiş ama, ben bilmiyordum” savunmasının, ahirette geçerli olmadığını biliyoruz.

Biz kendimizi böyle muhasebeye çekiyoruz.. Bu mantıkla, büyük bir merakla, hemen Ekrem beyin yazdıklarını okumaya koyuluyorum:

“Ben Türkiye Cumhurbaşkanı’nın en büyük rakibiyim tutuklandım”..

Başlık, sadede ilişkin bir savunma olmadığına göre, gerisinde de........

© Yeni Akit