menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yok eden gürûh

8 19
previous day

Yok eden gürûh

AHMET TALİB ÇELEN

-Kitaplıkları zengindir. Millîlik gibi bir takıntıları olmadığından bütün dünyâ edebiyâtından romanlar, hikâyeler, şiirler bulunur kütüphânelerinde. Bu yüzden toplumun en entel kesimidir. Ama derin milletle bir türlü kaynaşamamalarının sebebi de bu “dünyâ vatandaşlığı” denebilecek husûsiyetleridir.

-Kitaplıklarında dînî kitaplar bulunmaz veyâ bu bakımdan çok fakirdir. Bulunanlar da Müslüman kesimin kendinden saymadığı profesörlerin, aykırı yazarların kitaplarıdır.

-Felsefe, sanat, edebiyat en sevdikleri faaliyet alanlarıdır. Üniversitelerin ilgili bölümleri bunların işgâli altındadır denilebilir. (Gerçi üniversitelerin bütün bölümleri de çok farklı değildir)

-Müzik zevkleri milletten çok farklıdır. Derin millet onları her zaman dışlar, kendisinden saymaz.

-1930’lu yıllarda yapılan dil devrimine, bu devrimin İslâmî geçmişi unutturmak amacıyla yaptığı tasfiyeciliğe ve uydurduğu yeni kelimelere tam olarak uyarlar. Bu sebeple derin milletle dilleri de ayrılmıştır. Aslında dili, dini, kültürü, gelenekleri milletten tamamen ayrılmıştır.

-Cumhûriyet Bayramı, 23 Nisan Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Bayramı gibi resmî bayramlara aşırı düşkünlük gösterirler. Bu bayramlardaki coşkuları, bayramları siyâsî rakiplerine karşı bir gösteri olarak algılamalarındandır.

-En sevdikleri marş Onuncu Yıl Marşı’dır. İçindeki İslâmî ve millî unsurlar sebebiyle Mehmed Âkif’in İstiklâl Marşı’nı pek de sevmezler, katlanırlar. Onun yerine Onuncu Yıl Marşı’nın millî marş olmasını gönülden dilerler. Onuncu Yıl Marşı onların açılış ve mezûniyet günlerinde siyâsî rakîbe ve dindâr halka karşı isyan marşıdır.

-Hayat tarzı olarak Avrupalı olmayı pek isterler. Ama öbür taraftan kemalizme karşı olanları İngiliz ve Yunan dostu diye suçlamayı severler. Batı’ya hayranlıkla........

© Yeni Akit