Teke Düşüyoruz
AKP “tek, tek, tek” diye sayıp dururken bütün çokluk gücümüzü teke düşürmenin gidişatında. Bir mozaik gibi çok kimlikten, çok dilden, çok kültürden oluşan yapımızı teke düşürmeye çalışıyor. Kırık dökük bir “çok partili” siyasal hayatımız vardı, onu da tek parti rejimine dönüştürmenin peşinde.
Geçimin alanında, yine aynı yolun yolcusu. İktidara geldikten sonra asgari ücreti, dört iken teke düşürdü. Ücretin dörtte üçü, uçtu gitti. Yani o zamanki ücretin yüzde 25’i kaldı sadece cepte. Aynı şekilde emekli aylıkları iktidara geldiği güne göre, dörtken teke düştü.
Avrupa ülkelerindeki ortalama enflasyon yüzde 2 düzeyindeyken, bizde enflasyon TÜİK’in tırpanlamış haliyle yüzde 33. Çılgın Javier Milei’nin ülkesi Arjantin’de bile enflasyon düştü, bizde düşmüyor.
Hangi birini söyleyeyim canım efendim.
Enflasyon çok hareketli, sürekli yukarı doğru zıplıyor ama ücretler sabit. Artık adını bile “sabit gelirli” diye koymuşlar işçi sınıfımızın. Eskiden “karın tokluğuna çalışmak” diye dramatik bir söz vardı. Şimdi idrak ediyoruz ki o durum iyiymiş. Şimdi asgari ücret ve emekli aylıkları sendikaların belirlediği açlık sınırının fersah fersah altında. Enflasyon katlanarak gidiyor, döviz katlanarak yükseliyor, alım gücü katlanarak düşüyor ama her nedense ücretler ve aylıklar sabit. Bu nasıl bir alın yazısı?
Alın teri dökenler olarak bu alın yazısını kabul etmiyoruz.
Diyoruz ki milli gelire göre, enflasyona göre, alım gücünün düşmesine göre bir ücret olacak. Zeytinyağının fiyatı ne kadar artıyorsa ücretin değeri de o kadar artacak.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon