menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Behice Boran ve Türkiye’ye özgü sosyalizm

16 1
11.09.2025

Yıldırım Koç yazdı…

Behice Boran (1910-1987), Türkiye sosyalist hareketi içinde en saygın kişilerden biriydi. Tüm yaşamı boyunca sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya için, büyük fedakarlıklara katlanarak, mücadele etti. 1942 yılında Türkiye Komünist Partisi’ne üye oldu (Gökhan Atılgan, Behice Boran, Öğretim Üyesi, Siyasetçi, Kuramcı, Yordam Kitap, İstanbul, 2007;528). Atilla Aşut, 1970’lerin ikinci yarısında Behice Boran’ın TKP üyeliğini sürdürdüğüne ilişkin bir görüşmeyi anlatmaktaydı: “Yurtdışından Türkiye’ye dönerken Bilen yoldaş, S.Aren ve B.Boran’la görüşmemi istedi. (…) ‘Yoldaş, dedim, Behice Boran hâlâ TKP üyesi mi?’ ‘Parti’den istifa etmediğine göre üyesidir’ dedi.” (Naciye Babalık, Türkiye Komünist Partisi’nin Sönümlenmesi, İmge Yay., Ankara, 2005;116).

Behice Boran, 1962 yılından itibaren Türkiye İşçi Partisi içinde yöneticilik yaptı ve 20-21 Ağustos 1968 günleri Çekoslovakya’nın Varşova Paktı ülkeleri tarafından işgal edilmesinden sonra Mehmet Ali Aybar’dan farklı bir çizgi izledi. Ancak 1968 yılı sonlarına kadar “Türkiye’ye özgü sosyalizm” konusunda önemli görüşler açıkladı.

Behice Boran, TİP’in İstanbul’da 1967 yılı Aralık ayında düzenlediği salon toplantısında yaptığı konuşmada bu görüşlerini şöyle açıklıyordu:

Biz Türkiye sosyalistleriyiz. Yani Türkiye İşçi Partisi’ndeniz. İnsanlığın bu ortak kültür mirasından faydalanarak, sosyalizmin genel prensipleriyle, gelişme kanunları içinde Türkiye’ye özgü sosyalist yolu çizecek kapasitede, yetenekte, güçte olduğumuza inanıyoruz. Bunun aksini düşünenler, veya aksini düşünür gibi hareket edenler, daima dışarıda neler yazılıyor, neler yapılıyor, onlara bakarak hüküm verenler, aslında bir aşağılık kompleksi içinde olanlardır. (TİP Haberleri, Sayı 2, Aralık 1967)

Behice Boran, 1968 yılı Mayıs ayında, Çekoslovakya’nın işgalinden önce yayımladığı Türkiye ve Sosyalizm Sorunları kitabında da “Türkiye’ye özgü sosyalizm” konusuna değindi ve “Türk sosyalist hareketi”nin bağımsızlığı konusuna vurgu yaptı:

Bugün TİP, hem emekçi sınıfların siyasi bir güç halinde örgütlenmesi hareketini, hem de Türkiye’ye özgü sosyalizmin fikirler çerçevesini -teorisini ve ideolojisini- temsil ediyor. Sosyalizmde fikir ve eylemin birleşmesi, bir arada yürütülüp geliştirilmesi kaçınılmazdır. (Behice Boran, Türkiye ve Sosyalizm Sorunları, Gün Yay., İstanbul, Mayıs 1968;60)

Ancak 1961 Anayasasının getirdiği ortamla Türkiye’de sosyalizm bir fikir akımı ve politik hareket olarak güçlü bir şekilde ortaya çıkmış ve hızlı bir gelişme kaydetmiştir. Bugün her iki yönü ile TİP’te ifadesini bulan Türk sosyalist hareketi bir yandan egemen sınıflara ve onların politik iktidarına, partilerine, öbür örgütlerine, ideolojisine karşı, öte yandan da Türk sosyalist hareketini eski fikir ve davranış alışkanlıklarından kurtarmak, Türkiye’ye özgü sosyalist rotayı çizmek ve Türk sosyalist hareketini yüzde yüz bağımsız, yabancı etkilerden uzak, Türk toplumunun yapısı, çelişkileri, tarihsel gelişme doğrultusu ile bağdaşmış bir hareket olarak raya oturtmak mücadelesini vermektedir. Her yerde ve her zaman sosyalist hareket hem kendi dışındaki güçlere karşı, hem de kendi içinde mücadeleler vererek gelişmiştir. Türk sosyalist hareketi bu genel kaideye bir istisna değildir. Ne var ki, iç mücadelelerin hareketin bütünlüğünü, dayanışmayı bozmaması, zayıflatmaması, her mücadele aşamasından işçi sınıfı partisinin daha güçlenmiş, daha bütünleşmiş çıkması gerekir. Türkiye İşçi Partisi bu konuda da titiz ve dikkatlidir. Türkiye’ye özgü sosyalist yolun tespiti ve savunulması görevini de azimle ve keskin bir açıklıkla yapmaktadır. (Boran,1968;77-78)

Türk sosyalist hareketi, Türk devletinin bağımsızlığı kadar Türk sosyalist hareketinin bağımsızlığı konusunda da son derece titiz ve dikkatlidir. Sosyalizm yüz yılı aşkın bir zamandır birikmiş tüm literatürü, teorisi ile ve çeşitli ülkelerde yapılan uygulamalardan edinilen tecrübesiyle insanlığın ortak kültür mirasıdır. Bu ortak kültür mirasının bugünkü dünya şartları ve her toplumun kendi iç şartları açısından nasıl değerlendirilmesi, ne gibi........

© Veryansın TV