Kültürel çoraklaşma
Yavuz Alogan yazdı…
Saray rejimi yirmi yıldır anlamaya çalıştığı kültür-sanat alanını düzenlemek için nihayet kendince sağlam bir yöntem buldu: gözaltı, tutuklama ve halkın sevdiği sanatçıları adliye koridorlarında dolaştırarak itibarsızlaştırma.
AKP iktidarının on altıncı yılında, 2018’de, Sayın Reis önemli bir itirafta bulunmuştu: “Maalesef Türkiye, eğitim ve kültür sanat politikalarında arzu ettiğimiz mesafeyi kat edememiştir.”
Bunun sebebini Sayın Saray, aynı konuşmasında, Türkiye’nin son yüzyılda kültür ve sanat alanında yaşadığı “büyük kırılmalar”a bağlamış ve şöyle demişti: “Bir grup, kültür ve sanat dünyamızı esir almıştı. Kültür ve sanat alanına asalak gibi yapışan elitler kültür sanat hayatımızı çoraklaştırdılar.” Ve şimdi “Kültür sanat alanında yeni ve büyük adımları hep birlikte atacağız.”
Hani nerede o büyük adımlar? Yok.
Cumhuriyet elitlerine karşı kendi elitlerini yaratamadılar. Esas kültürel çoraklaşmayı Saray rejiminde görüp yaşadık.
Kendi kültürlerinden bir Sait Faik, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Ulvi Cemal Erkin, Fazıl Say, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nuri Bilge Ceylan çıkaramadılar. Ne bir romancı, ne bir ressam, ne besteci, ne mimar… Çamlıca Tepesi’ne diktikleri heyula, Mimar Sinan’ın kemiklerini sızlattı.
Kitleleri en kolay etkileyebilecek âletin televizyon olduğunu, halkımızın akşam saatlerinde oturup dizi seyrettiğini elbette biliyorlardı. Fakat bu alanda İletişim Bakanlığı’ndan onaylı aynı yüzleri her gece ekranlara çıkarıp iktidarın borazanı gibi öttürmekten başka bir şey yapamadılar. Özenle hazırladıkları Abdülhamid, Kuruluş Osman gibi diziler, Muhteşem Yüzyıl gibi görkemli ve büyük hasılat getiren yapımların gölgesinde........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d