Beslenme dünyasında son yılların en çok konuşulan yöntemlerinden biri “aralıklı oruç” (intermittent fasting - IF) oldu. Sosyal medyada, televizyon programlarında ve pek çok sağlık platformunda “16 saat aç kal, 8 saat ye” ya da “haftada 2 gün az ye” gibi uygulamalar yaygınlaştı. Hatta kimi ünlüler ve sağlık uzmanları, bu yöntemi neredeyse her sorunun çözümü gibi sunuyor. Peki, aralıklı oruç gerçekten sağlığımız için mucizevi bir çare mi, yoksa sadece moda mı?

Aralıklı Oruç Nedir?

Aralıklı oruç, beslenme zamanlarının belirli sürelerle kısıtlandığı bir modeldir. Klasik diyetlerin aksine, burada önemli olan “ne yediğiniz”den çok “ne zaman yediğiniz”dir. En popüler yöntemler şunlardır:

16/8 yöntemi: Günün 24 saatinden 16 saat aç kalınır, kalan 8 saatte beslenme yapılır.

5:2 yöntemi: Haftada 5 gün normal beslenilir, 2 gün ise kalori alımı 500-600 kalori ile sınırlandırılır.

Eat-Stop-Eat: Haftada 1-2 kez 24 saatlik açlık uygulanır.

Bu modellerin ortak amacı, vücudun enerji dengesini değiştirmek, metabolik esnekliği artırmak ve hormonal düzenlemelerle sağlığı desteklemektir.

Aralıklı Oruç ve Metabolik Sağlık

Araştırmalar, aralıklı orucun metabolik sağlık üzerinde olumlu etkileri olabileceğini göstermektedir. Özellikle şu başlıklar öne çıkar:

İnsülin Duyarlılığının Artması

Uzun açlık dönemleri insülin seviyelerinin düşmesini sağlar, böylece hücrelerin insüline yanıtı güçlenir. Bu durum, özellikle tip 2

© Van Havadis