Azerbaycan’ın kalbinde geleceği konuşmak
Geçmişle geleceğin, acıyla umudun, yıkımla inşanın iç içe geçtiği topraklardayım…
Azerbaycan’ın kadim şehirlerinden Gence’de, Karabağ’ın kalbinde yer alan Şuşa’da ve tarihin derin acılarına tanıklık etmiş Hocalı’da bulunmak…
Sadece bir akademisyen olarak değil, bir Türk evladı olarak da ruhumun en derinlerinde sarsıldım.
Gençlik yıllarımda, 90’ların başında Azerbaycanlı kardeşlerimiz için yaptığımız gösteriler, yürüttüğümüz dayanışma kampanyaları gözümde yeniden canlandı. O dönemlerde hep duyduğum, gönlümde bir yara gibi büyüyen bu topraklara şimdi ilk kez adım attım.
Hep merak ettiğim, hep görmek istediğim bu topraklar; bana sadece bir coğrafyayı değil, bir milletin onurunu, direnişini ve yeniden doğuşunu anlattı.
Bir yanda yok edilmiş şehirler, diğer yanda yükselen yeni yaşam…
Bir yanda mazinin acısı, diğer yanda geleceğe inşa edilen sağlam köprüler…
Küresel Gazeteciler Konseyi ile Azerbaycan Matbuat Şurası’nın iş birliğinde düzenlenen Azerbaycan Medya Forumu, yalnızca bir medya zirvesi değil, aynı zamanda Karabağ’ın yeniden yazılan tarihinin tanıklığıydı. Bu forumun bir parçası olmak, konuşmamda “Yapay Zeka Gazeteciliği” konusunu ele almak, sadece mesleki bir görev değil, aynı zamanda bir vefa borcuydu.
Şuşa: Yıkıntılar İçinde Dirilişin Adı
Şuşa… Adını dahi telaffuz ederken kalbimde bir titreşim hissediyorum. 2020’deki büyük zaferin ardından yeniden imar edilen bu şehir, sadece taş üstüne taş koymak değil; kültürel hafızanın, sanatın ve millet ruhunun yeniden inşası demek. Geçmişte bestekârların, şairlerin ilham aldığı bu topraklarda artık geleceğin de temeli atılıyor.
Hocalı’ya adım attığımda ise kelimeler yetersizdi. Sessizlik konuşuyordu. Hocalı Soykırımı’nın yaşandığı o toprağın altında hâlâ anaların feryadı, çocukların sessiz çığlıkları var. Burada anladım ki; haber yapmakla........
© tv100
