SADECE karne DEĞİL, BİR ÇOCUK GELDİ EVE
Olası bir karne hikâyesi
Daha dün gibi…
Minicik elleriyle sırt çantasını kavrayışını, heyecanla okul kapısından ilk kez içeri adım atışını hatırlıyorsunuz değil mi?
Oysa zaman, hiç durmadan yürüdü. Siz, ders çalışsın, sorumluluk alsın, başarıyı öğrensin, gömlek eskitsin diye uğurladınız onu her sabah, ama o futbolda pantolon eskiterek, aldığı aferinleri değil, attığı golleri, kaçırdığı penaltıları konuşarak geldi her seferinde.
Beklentileriniz vardı elbette. Takdirler, teşekkürler, onur belgeleri…
Ama bugün elinde ne bir belge ne bir madalya var belki de. Sadece kırışmış bir karne...
Haliyle gözlerinizde adı konulamayan bir hüzün…
Üzülmeyin.
Çünkü bir çocuk, bir kâğıt parçasının üstündeki rakamlarla tanımlanamaz. 100 puanlık notlar kalbin ölçüsü değildir. Matematik yüksek olabilir, Türkçe tam puan olabilir…
Peki ya vicdan?
Sevgi kaç puan eder?
Merhamet hangi sınavda sorulur?
Bir insanın........
© Turktime
