Zincirler bile artık altın kaplama
Bu topraklarda kimse zincirle bağlanmadı. Herkes kendi bileğini kendi bağladı. Adına “sadakat” dediler, “ekmek parası” dediler, “şükür” dediler. Oysa bu gönüllü kölelikti. En tehlikelisi de buydu: Kendi esaretine razı olmuş, hatta onu kutsallaştırmış bir halk.
İnsan, önce vicdanını susturur, sonra yasaları. Ahlak ölmez bir günde. Önce küçük menfaatlerle yaralanır; sonra büyük sessizliklerle toprağa gömülür. Bugün Türkiye’de olan tam da budur: Kanun hâlâ kitapta yazılı, ama hayat artık onun dışında akıyor. Adalet, kimi tanıdığına; hukuk, neyi susturabildiğine göre işliyor.
La Boétie, yüzyıllar önce “gönüllü kulluk” kavramını ortaya attığında, insanın kendi celladına hayran kalabileceğini anlatıyordu. Bugün bu hayranlık bir sistem haline geldi. Herkes bir yerlere bağlı; ama kimse gerçekten özgür değil. Çünkü........
© Turktime
