Eller, tuşlara esir olunca...
Bir zamanlar her genç kızın çeyizi olurdu. Emek emek kendi elleri ile işlerdi, annesi, ablası hatta akrabaları bile bu çeyize yardım ederdi... Genç kız ilmekleri atarken ileride kuracağı temiz yuvanın hayali ile yüreği kuş gibi çırpınırdı. Elindeki işlemesini görenler onu takdir edince, yanakları al al olurdu. Günleri uzun ve dolu dolu geçerdi. Sıkılmaya hiç vakit olmazdı. En güzel eğlencesi örgü örmek, çeyiz hazırlamaktı. Geri kalan vakti annesine mutfak ve ev işlerine yardım etmekle geçerdi. Güzel kitaplar okur, çeşitli sanatlarla kendini yetiştirmeye çalışırdı... Şimdi size soruyorum; kaç kişinin çeyizinde kendi el emeği göz nuru var? Ya da şöyle mi demeliyim? Artık oya yapan, tülbent işleyen genç kızlar var mı? Bence onların nesli tükeneli çok oldu. Neden derseniz, el işlerinin yerini başka eğlenceler(!) doldurdu. Eller maharetini kaybetti, tuşlara esir oldu. Gözler nurunu kaybetti, donuk bakışlarla ekrana bakar oldu. Kızlarımızın yuva kurma gibi bir hayali artık yok, bırakın yuvayı çoğunun kendinden bile haberi yok...........
© Türkiye
