Çiy damlaları ve insan
Çevremizdeki yaşanan hayatlara bakıldığında sıradan, hatta önemsiz gibi görünen bir eksiklik, sahibinin dünyasında koca bir tufana dönüşebilir. İşte bu yüzden derler: “Karıncanın evinde şebnem (çiy) damlası tufandır.” Çünkü kimsenin tufanı, kimsenin terazisinde ölçülmez. Bir görme engellinin bastonuyla yokladığı kaldırım kenarı; bizim için sıradan bir çıkıntı, onun için hayatla ölüm arasındaki çizgidir. Yokuş çıkarken nefes nefese kalan yaşlı bir adamın omzundaki poşet değil, belki hayatın ta kendisidir. Hepimiz bir şekilde sınanıyoruz. Ama kimse başkasının imtihan kâğıdını çözemez. Çünkü soru da cevap da bize özeldir. Allah, kimseye taşıyamayacağı bir yük vermez. Kur’ân’ın kalbimize fısıldadığı bu hakikat, aslında büyük bir tesellidir. Rabbimiz, gücümüzü bizden iyi bilir. Ve bazen bir kusur, bizi kemale götüren en büyük vesile olur. Görmeyen bir göz, belki kalbi daha çok görmeye başlatır. Tutmayan bir el, belki duaya daha sık sarılır. Yürüyemeyen bir ayak, belki başkasının yolunu açar. Çünkü her eksiklik, başka bir tamamlayıcının habercisidir. Fakat biz insanlar, bu derin hakikati çoğu zaman unuturuz. Engelli bireylerin değil hayata........
© Türkiye
