menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Silahlar sussun, hukuk konuşsun!

28 25
13.05.2025

27 Kasım 1978’de Marxist-Leninist-Stalinist bir Kürtçü örgüt olarak kurulan PKK, SSCB dağıldıktan sonra bu defa Moskova ve Pekin’in değil, Avrupa-Amerika başkentlerinin güdümüne girdi. Türkiye, Suriye, Irak topraklarında kanlı eylemler yaptı, insan kaçırdı, asker, polis, öğretmen ve sivil vatandaşları şehid etti, meydanlarda bombalar patlattı, yol kesti, uyuşturucu ticaretine girdi. Terörden yalnızca Türkiye’de 50 bin insan öldü. Bütçeler ziyan oldu. İnsan zâyiatı ve maddî kayıp olarak bir bu kadar kayıp da komşu ülkelerde verildiği var sayılırsa adı geçen örgütün 7 aylık bir barış çabasından sonra bütün uzantılarıyla kendini feshedip silah bırakmasının “Terörsüz Türkiye” için nasıl muazzam bir muvaffakiyet olduğu anlaşılır… Bu ağır dramın son perdesinin nasıl cereyan ettiği bugün konuşulduğu gibi gelecek zamanlarda da konuşulacaktır: Barışa giden yol, evvelâ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Terörsüz Türkiye!" sözüyle başladı. MHP Lideri Devlet Bahçeli de TBMM’nin 1 Ekim 2024’teki ilk Kanun Yapma Yılına giriş celsesinde DEM Parti grubuna giderek vekillerle el sıkıştı. Bu beklenmedik bir gelişmeydi. Sn. Bahçeli, Sn. Cumhurbaşkanı’nın "Terörsüz Türkiye" çağrısına destek vermek için bunu yaptığını açıkladı. Ama orada kalmadı. Devlet Bey, 22 Ekim 2024 günü MHP grubunda irad ettiği konuşma ve İmralı sakinine dönük telkinleriyle âdeta Türkiye’yi salladı. Şöyle demişti: -Mevzuat tanzim edilsin, gel DEM grubunda bir konuşma yaparak kurduğun örgütü feshettiğini, örgütün silahları bıraktığını ilân et!.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çıkış için "Devlet Bey, sâdece elini değil, bütün gövdesini taşın........

© Türkiye