menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Canım ninem hâlime ağlıyor...

9 1
previous day

Nasıl önümüzü göremiyorduk? Gençliğin vermiş olduğu uçarılıkla ne kadar mesut, mutluyduk.

Ona göre; bu yaşta mektep, iş-güç, ev-bark kurmak için verdiğimiz mücadele bizleri mahvediyor, solduruyordu. Huzura, ebedî saadete uzak ediyordu. Nedense yüzü pembeleşti, büzüşen ince dudakları titredi, kıvrandı, kalbinden acı çektiği aşikârdı, sarardı, soldu iyice. O, bu genç torununa, bu taze fidana acıyordu. Bir deri, bir kemik kalmış ellerini seccadesinin yanlarına dayadı. Hiddetlenmişti; "Zemherinin soğuğunda bir odada iki çocuk kalamaz oğlum! Hayır hayır!" diye söylenerek ayağa kalkmak isterken koluna girdim, yardım ettim. Ah bizler! Ah!... Nasıl önümüzü göremiyorduk? Gençliğin vermiş olduğu uçarılıkla ne kadar mesut, mutluyduk. Ebediyyen hep böyle kalacakmışız gibi düşünüyorduk. Çetin kışları, soğuğu, kurtları, tipi-boranlı havaları aklımıza bile getirmiyorduk. Güneş, kuşlar, yemyeşil tabiat, şırıl şırıl akan billur gibi sular kanımızı kaynatıyor, neşeden neşeye........

© Türkiye