Bazen değişiklik iyidir, bazen de çocuklaşmak güzeldir...
Birçok insanın ağzında pelesenk olmuştu “Zaman ne de hızlı akıp gidiyor. Durdurmak mümkün değil” sözleri. Çocukluğumuzda kendi oyuncağımızı kendimiz yapar uydurduğumuz oyunları da yine kendimiz oynardık. Yani hem senarist, hem oyunculuk yapmışız farkında olmadan. Vatan, millet, kısacası kahramanlık, yiğitlik hayâllerimi; onbeş onaltı yaşıma geldiğimde önce nineciğim fark etmiş olmalı ki “Saçmalama oğul!" deyip ikaz etmişti kendi lisan-i hâliyle, "Artık çocuk da değilsin, kahraman falan da… o, bu da değilsin. Neysen o! Şahsiyetin, maddi ve mânevî imkânların neye elveriyorsa onunla hayat bulmaya çalış oğul! Başkası olma, kendin ol!” Elimde olmadan okuduklarım, yeni yeni öğrendiklerim, benden farklı beklentilere giren çevrem yavaş yavaş daraltıveriyordu hayallerimi de hayat sahamı da. O geçiş döneminde doğru karar vermem; sıkıntılarımı rahat aşıp geçmeme ve daha muvaffak olmama sebep oldu bu çeşitten sanat işlerimde. İçimizdeki safiyet, çocukluk duyguları, yiğit ve kahraman olma hevesleri bu sefer eser üretme şeklinde önümüzde........
© Türkiye
