Neden Akıllı Bir Millet Aptal Olur ve Kötü Yöneticileri Seçer? Psikolojik, Sosyolojik ve Siyasal Perspektifler
Toplumlar tarihsel olarak, çoğu zaman kendi çıkarlarını ve toplumun genel refahını göz önünde bulundurarak kararlar alır. Ancak, bazı toplumlar, başlangıçta yüksek eğitim seviyelerine, gelişmiş ekonomilere ve güçlü sosyal yapılarla donanmış olmalarına rağmen, kötü yöneticileri seçmeye ve yanlış kararlar almaya meyilli hale gelebilirler. Bu paradoksal durum, sadece psikolojik ve sosyolojik faktörlerle değil, aynı zamanda siyasal faktörlerle de açıklanabilir. Toplumların karar alma süreçlerinde akılcı düşünce ve uzun vadeli hedefler yerine, kısa vadeli çıkarlar ve duygusal faktörler öne çıkabilir.
Kısa Vadeli Düşünmenin Psikolojik Temelleri
Psikolojik araştırmalar, insanların çoğu zaman kısa vadeli ödülleri tercih etme eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur. Bu, “zihinsel kısa vadecilik” olarak bilinir ve toplumların toplumsal kararlarını şekillendiren önemli bir faktördür (Kahneman, 2011). İnsanlar, belirsizlikle karşılaştıklarında, genellikle hızlı çözüm arar ve bu da uzun vadeli planlardan ziyade anlık çıkarları öne çıkaran kararları doğurur. Toplumlar da benzer şekilde, kriz anlarında kısa vadeli çözümler arayarak, zamanla kötü yönetimlere kapı aralayabilirler.
Sosyal Psikoloji ve Grup Dinamikleri
Sosyal psikoloji, bireylerin grup içinde nasıl davrandığını, toplumsal baskılar ve normlar altında kararlar aldığını inceleyen bir disiplindir. Toplumlar, grup psikolojisi altında zamanla daha duygusal kararlar almaya meyilli olabilirler. Bu fenomen, toplumsal baskılar, liderlerin etkisi ve toplumsal değerler etrafında şekillenen karar alma süreçlerini etkileyebilir (Cialdini, 2009). Bu da, daha az rasyonel ve daha duygusal liderlerin yükselmesine yol açabilir.
Korku Kültürünün Etkisi
Korku, toplumu yönetmenin en etkili yollarından biridir. İnsanlar korktuklarında, duygusal tepkileri mantıklı düşüncelerin önüne geçer. Toplumlar, özellikle kriz durumlarında, güçlü ve sert liderlere yönelir. Bu liderler, toplumu savunmasız hissettiren tehditleri kullanarak, korkuyu manipüle eder ve bu şekilde halkın desteğini kazanır (Zimbardo, 2007).
Medyanın Gücü ve Toplumsal Etkileri
Medya, toplumların algılarını şekillendiren en güçlü araçlardan biridir. Özellikle televizyon, internet ve sosyal medya gibi araçlar, halkın bilgiye erişimini doğrudan etkiler. Medya aracılığıyla yayılan propaganda, toplumların düşünsel sınırlarını çizebilir ve yanlış bilgi yayılmasına sebep olabilir (Herman & Chomsky, 1988). Medyanın bu gücü, toplumların rasyonel kararlar almasını engelleyebilir.
Propaganda ve Toplum
Propaganda, özellikle totaliter rejimlerde, halkı yönlendirmek için kullanılır. Bu durumda, medya, ideolojik bir araç haline gelir ve halkı belirli bir doğrultuya yönlendirmek için manipüle edilir. Bu tür medya stratejileri, halkın bilgiye dayanarak rasyonel kararlar almasını zorlaştırır ve çoğunlukla popülist liderlerin yükselmesine yol açar (Lippmann, 1922).
Post-Gerçek Dönemi ve Yalan Haber
Son yıllarda, “post-gerçek” dönemi kavramı popülerleşmiştir. Bu dönemde, halk daha çok kendi görüşlerini pekiştiren bilgiye ilgi duyar ve karşıt görüşleri dikkate almaz. Sosyal medya, bu durumu daha da şiddetlendirir, çünkü platformlar, bireylerin sadece kendi bakış açılarına uygun içeriklere maruz kalmalarını sağlar (Menczer et al., 2018). Bu, toplumun karar alma sürecini daha da bozar ve kötü liderlerin halk tarafından seçilmesine olanak tanır.
Eğitim ve Toplumun Akıl Sağlığı
Eğitim, bireylerin toplumsal kararlarını şekillendiren en temel faktörlerden biridir. Ancak, eğitim sistemlerinin genellikle ezberci bir yaklaşımı tercih etmesi, eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesini engeller. Bu da bireylerin ve toplumların daha az akılcı kararlar almasına yol açar (Freire, 1970). Eğitim, toplumların hem bireysel hem de kolektif düşünsel sağlığını doğrudan etkiler.
Eleştirel Düşünme ve İtaat
Eleştirel düşünme, bireylerin sorgulayıcı........
© Turkish Forum
