menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kafesteki Türkiye: Kafes Kırılmalı

12 0
15.09.2025

ABD ve AB emperyalizminin, NATO’nun ve BOP’un ördüğü kafeste felç edilen bir Türkiye; Kafes kırılmalı . Türkler yeniden özgür, bağımsız ve şuur sahibi bir millet olmalı.

Paslı Çivilerle Çevrilen Bir Millet

Bir ulusun onuru, tarihî hafızası ve gelecek iradesi, dışarıdan dayatılan ilişkilerle, bağımlılıklarla ve içerde bunlara hizmet eden mekanizmalarla yavaşça aşındırıldığında geriye ne kalır? Bugün elimizde duran tablonun adı “kafes”tir. Bu kafes, dışardan gönderilen çeliklerle değil, içeriden paslandırılan çivilerle örülmüştür. Onu kırmak bir lüks ya da utku değil; varoluşun çıplak şartıdır.

Kafesin görünmeyen duvarlarını oluşturan şey, yalnızca uluslararası anlaşmalar ya da askeri paktlar değildir. Kafes, bir zihniyettir. Teslimiyeti “uyum” diye sunan, bağımlılığı “işbirliği” diye pazarlayan zihniyet. Kendi milletinin çıkarlarını ikincil görüp, dış merkezlerin taleplerini birincil kabul eden anlayış. İşte asıl kırılması gereken, bu zihinsel ve siyasal prangadır.

Bu metin, bir hatırlatma ve bir çağrıdır: Tarih önünde sorumluluğunu unutanlara, kendi halkının sırtına yük bindirenlere ve gelecek kuşakların iradesini ipotek altına alanlara karşı kaleme alınmış sert bir teşhistir.

Kafesin Şekli: Rozetler, Broşürler ve Kaybolan İrade

Kafesin yüzeyi parlak rozetlerle kaplıdır: NATO rozeti, AB yıldızları, uluslararası işbirliği broşürleri. Ancak bu parlaklığın altında, daralmış bir siyaset alanı, bağımlı hale gelmiş karar mekanizmaları ve yabancı sermayenin kilitlediği ekonomik damarlar vardır.

NATO üyeliği, başlangıçta bir güvenlik arayışının ürünü olarak sunuldu. Ancak zamanla, ittifakın yüklediği angajmanlar Türkiye’nin kendi güvenlik politikalarını belirleme kabiliyetini zayıflattı. Kendi sınırlarını korumak için dahi “müttefik onayı”na muhtaç hale gelen bir devlet, hangi bağımsızlıktan söz edebilir?

BOP ise yalnızca bir bölgesel plan değil, içeride siyaset yapma biçimlerinin de felç edilmesidir. “Güvenlik” bahanesi, her itirazı susturan bir örtüye dönüştü. Oysa güvenlik, özgür iradenin koruyucusu olmalıydı; tersine, özgür iradenin boğazına geçirilen bir zincir haline getirildi.

Bekçiler: İçerdeki Kalemşörler ve Suskunlar

Kafesin bekçileri dışarıda değil, içeridedir. Onlar, yabancı merkezlerin cümlelerini içerde tercüme eden kalemşörlerdir. Medya patronları, dış fonlara yaslanmış sivil toplum ağları, iktidara yakın çıkar grupları, ideolojik körlükle Batı reçetelerini ezberleyen entelektüeller… Hepsi farklı maskelerle aynı rolü oynar: Teslimiyeti meşrulaştırmak.

Bekçiler, halkı aldatmak........

© Turkish Forum