menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devlet, Vergi, Refah ve Çöküş

10 0
18.09.2025

Devletlerin Refahında ve Çöküşünde Vergi

Siyasi tarih, devlet-vergi, vergi-refah, vergi-çöküş arasındaki doğrudan/dolaylı ilişkiler hikayeleriyle doludur. Genellikle devlet-refah ilişkileri dikkat çekmediği halde, birçok devletin çöküşünün temelinde vergilerden ezilen halk zikredilir. Siyasetnameler, aşırı verginin yol açtığı yıkımlardan bahseder. Modern toplumun temel özelliklerinden “sosyal devlet”, vergileri öncelikle ihtiyaç sahiplerine aktaran sistemler bileşkesi, vergi-refah düzenidir.

Devletin, başta güvenlik ve asayiş olmak üzere görevlerini ifa etmesi için vergi toplaması şarttır. İnsan topluluklarının oluşturduğu her organizasyonda bir çeşit vergi bulunmaktadır. Doğal kaynak zengini ülkelerin vergiye ihtiyacı yoktur. Yönetim, bu zenginlikle ihtiyaçlarını karşılar, hatta istisnâi de olsa halkına dağıtır. Kaddafi, halkın ihtiyaçlarını petrol sayesinde bedava karşılayan düzeniyle istisnalardandı, bu iyiliğini hayatıyla ödedi. Çünkü batılı sömürgeci strateji, üçüncü dünya ülkelerinde halkla yönetim arasında uçurumu derinleştirirken ülkesini soyarak kaynaklarını dışarıya kaçıranları sonuna kadar destekler. Zamanı gelince onları alaşağı edip halktan hırsızlanan zenginliğin kendilerinde kalmasını sağlar.

Halkın menfaati için kullanılması gereken vergi, devlet için iki ucu keskin kılıca dönüşebilmektedir. Vergi-çöküş arasındaki doğrudan ilişki, bazen aşırı vergiler, bazen toplanan meblağın yerinde kullanılmamasında görülmüştür. Hem ezici vergi salmak hem de toplanan meblağı saçıp savurmak, kaçırmak, devletin bekasına yönelik tehdit üzerine tehdittir.

Türk-İslam tarihinde vergi-devlet-refah arasında medâr-ı iftiharımız kâbilinden nice menkıbeler bulunmaktadır. Diğer devletlerin tarihinden de örnekler vardır. Bu tür anektotlar aynı zamanda milli bilincin köklerini oluşturmaktadır. Japon İmparatoru Nintoku (MS 290-399), şehri temâşa ederken evlerin bacalarından duman çıkmadığını görür, halkın pişirecek pirinci olmadığını anlar. 3 yıl boyunca vergileri kaldırır, saray çalışanlarını evlerine gönderir. 3 yıl sonra şehre bakınca her evin bacasından duman çıktığını görerek “artık zenginiz!” diye haykırır. İmparatoriçe sarayın bakımsızlıktan döküldüğünden şikayet edince İmparator, “halkın bacaları tüttüğüne göre zenginiz demektir, halkın zenginliği bizim zenginliğimizdir” der. Bugünkü Japon yöneticilerinin de bu vecizeyi baştacı ettiklerini görüyoruz. Fert başına düşen milli gelir bakımından dünyanın önde gelenlerinden Japonya’nın yöneticileri,........

© Turkish Forum