menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’de sanat toplumun ahlakını bozuyor mu?

11 0
06.08.2025

Önlem alınmalıymış.

İhraç edilen diziler diğer toplumların da dibine dinamit koyuyormuş.

Vb.

Sanat zıtlıklardan, aykırılıklardan, çelişkilerden beslenir.

Alegoriler, zıtlıklar, ambilanslar gerekir.

Yalnızca saf aşk yetmez, aşk ve kıskançlığın harmanı gerekir.

Öfke ve zevk, korku ve güven vb.

Tıpkı rom, viski, brendi yapımı gibidir.

İdeal tadı bulmak için farklı fıçılardan tadım yapılır ve uygun oranda karıştırılır.

Yoksa çok acı, çok sert, çok kokulu, çok şöyle, çok böyle olabilir.

Bizim dizilerimizde duyguların harmanı yapılırken aşırıya kaçıyorlar yalnızca.

Çok nefret, çok sevgi, aşırı korku, aşırı şiddet falan.

Bana göre de iyi bir harman değil.

Ama irkiltici, insanı odaklanmaya zorluyor.

Bu da, onları ratingleri yüksek, reklam gelirleri yüksek diziler yapıyor.

İtalya’nın tanıtım videolarında bile televizyonun dibine oturmuş, dikkatle Türk dizisini izleyen, hatta televizyonla kavga eden teyzeler gözüme ilişti.

Eskiden Brezilya dizileride böyleydi.

Ama onlar bizimkilere göre çok yavaş, çok yavan kaldı.

Ancak, genel anlamda Aşk-ı Memnu, Lolita, Romeo ve Juliet asla herşeyin yolunda, uyumlu, herkesin mutlu ve mesut olduğu eserler değildir.

Yasak, gizli, gizemli, ihanet dolu, zıt duygulanımların bir arada olması bir tür zorunluluktur.

Ahlaki kodları bugün olduğu gibi uygulasaydınız asla Lolita diye bir roman olmayacaktı.

Edebiyat eserlerinde ahlaksızlık, şiddet, namussuzluk, şerefsizlik, yalan, entrika, pusu, hile, desise, iftira, dedikodu, sözünden cayma, iki yüzlülük vb. olması bu nedenle doğaldı

Hatta aramızda kalemi kuvvetli olanlar yukarıda saydığım ya da........

© Turkish Forum