Eğitim devrimcisi İsmail Hakkı Tonguç’un ölümünün 65.yıldönümü hk.
23 Haziran 1960 tarihinde ölen Köy Enstitülerinin mimarı, eğitim devrimcisi İ.Hakkı Tonguç’u saygı,sevgiyle anıyor ve Atatürk’ün ” Milletin Efesi “dediği köylünün eğitimi,sağlı için başardıkları önünde saygıyla eğiliyorum. 23 Haziran 2025P.tesi
İsmail Hakkı TONGUÇ 1939 Yılında ” Köy Meselesi” için ne demiş?
* Köy meselesi bazılarının zannettikleri gibi, mihanik bir surette “köy kalkınması” değil, manalı ve şuurlu bir şekilde köyün içten canlandırılmasıdır.
* Köyü öyle canlandırmalı ve şuurlandırmalı ki, hiç bir kuvvet, yalnız kendi hesabına ve insafsızca istismar edemesin. Ona esir ve uşak muamelesi yapamasın.
* Köyün sakinlerine köle ve uşak muamelesi yapamasın. Köylüler, şuursuz ve bedava çalışan birer iş hayvanı haline gelmesinler.
* Onlar da her vatandaş gibi her zaman haklarına kavuşabilsinler.
* Köy meselesi bu demektir (,Canlandırılacak Köy, s. 94)
Kısa Öykü(Anekdot) :
UNESCO’da görevli Sabri TIĞLI,TBMM’de Van Milletvekili (Ağası) Kinyas KARTAL’la karşılaşır.
Köy Enstitüleri’ne saldırıların en yoğun olduğu dönemdir.
Sabri TIĞLI, Hindistan’da Köy Enstitüsü benzeri okulları görmüştür. Onlar da Türkiye’deki modeli uygulamaya çalışmaktadır.
Sabri TIĞLI heyecan duyar. Kinyas KARTAL’a “kapatılmasaydı daha iyi olacaktı. Halkın rahat olmasını istemiyor musun?” diye sorar.
Kinyas KARTAL; “Bak Sabri, ben Moskova Üniversitesi mezunuyum. Rus ordusunda general rütbem var. Komünizmi herkesten iyi bilirim. Van’da ağayım. Halkımın mutlu ve huzurlu olmasını herkesten çok isterim.
Ama bir gün Hasanoğlan’dan köyüme iki çocuk geldi. Her şey değişti. Hasta olanlar benim kapıma gelirdi. Her şey ama her şey bana sorulurdu. Bu iki çocuktan sonra bana gelmez, bana sormaz oldular, beni yok saydılar. Halkımın mutluluğunu isterim ama gözlerim açıkken ağalığımın yıkılışını, topraklarımın marabaların eline geçtiğini görmek istemem.
Bu yüzden birleştik ve bu okulları kapattık” der.
Artık köylerin çoğunda okul kalmadığı gibi her düzeydeki okullardan da “okumuş okumayanlar ” çıkıyor!Gözünün önünde olup bitenler için sebep sonuç ilişkisini kuramayan yığınlara döndük!
Köy Enstitülerinin mimarı, eğitim devrimcisi İ.Hakkı Tonguç,23 haziran 1960’da hakkın yoluna yürüdü.Türk eğitimi için yaptıkları ve anısı önünde saygıyla eğilirim.
(Köylüler, şuursuz ve bedava çalışan birer iş hayvanı haline gelmesinler. Onlar da her vatandaş gibi her zaman haklarına kavuşabilsinler.)
23 Haziran 2011-İzmir
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Bir Kısa Öykü(Anekdot) :
Sabri TIĞLI, UNESCO’da görevlidir.
Mecliste Van Milletvekili (Ağası) Kinyas KARTAL’la karşılaşır. Köy Enstitüleri’ne saldırıların en yoğun olduğu dönemdir.Sabri TIĞLI, Hindistan’da Köy Enstitüsü benzeri okulları görmüştür. Onlar da Türkiye’deki modeli uygulamaya çalışmaktadır.
Sabri TIĞLI heyecan duyar. Kinyas KARTAL’a “kapatılmasaydı daha iyi olacaktı. Halkın rahat olmasını istemiyor musun?” diye sorar.
Kinyas KARTAL; “Bak Sabri, ben Moskova Üniversitesi mezunuyum. Rus ordusunda general rütbem var. Komünizmi herkesten iyi bilirim. Van’da ağayım. Halkımın mutlu ve huzurlu olmasını herkesten çok isterim.
Ama bir gün Hasanoğlan’dan köyüme iki çocuk geldi. Her şey değişti. Hasta olanlar benim kapıma gelirdi. Her şey ama her şey bana sorulurdu. Bu iki çocuktan sonra bana gelmez, bana sormaz oldular, beni yok saydılar. Halkımın mutluluğunu isterim ama gözlerim açıkken ağalığımın yıkılışını, topraklarımın marabaların eline geçtiğini görmek istemem.
Bu yüzden birleştik ve bu okulları kapattık” diyebilmiş.
***
“Köy meselesi bazılarının zannettikleri gibi mihaniki bir surette ‘köy kalkınması’ değil,
mânalı ve şuurlu bir şekilde köyün........
© Turkish Forum
