menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gıda kaybı mı gıda israfı mı?

12 0
26.08.2025

Gıda kayıpları, genellikle atık ve israf olarak konuşulmakta, dilimizde “gıda israfı” ve “gıda kaybı” olarak kullanılmakta. Gıda kayıpları ve israfı, tedarik zincirinin üretim, hasat, hasat sonrası depolama, taşıma, işleme, paketleme, dağıtım ve nihai tüketim gibi herhangi bir aşamasında gerçekleşebilir.

Gıda kaybı, tedarik zincirinde meydana gelecek sıkıntılar ya da teknik yetersizlikler nedeniyle karşılaşılabilecek dökülme, bozulma, çürüme gibi tüketiciye henüz ulaşmadan meydana gelen sorunlar; gıda israfı, tüketim için uygun ve iyi kalitede olan gıdaların bekletilmesinden kaynaklı yani gıda aslında tüketilebilir durumdadır ama biz onu değerlendiremeyiz.

Kaybın sorumlusu daha çok üretim ve tedarik zincirindeki aksaklıklar iken, israfın sorumlusu çoğunlukla tüketici alışkanlıkları diyebiliriz.

Bizdeki düşünce tarlada ekilen her tohumun soframıza ulaşacağını sanmamız. Oysa gerçek çok farklı. Daha üretim başlamadan, yani gıda yolculuğunun en başında, ciddi kayıplar yaşanıyor. Ama bu kayıplar hiçbir zaman gündem olmadı, olmuyor. Şimdiye kadar gözümüze sokulan hasat, taşıma, depolama ve soğutma tesisleri, nakliye araçları, ambalajlama ve pazarlama esnasındaki kayıplar… Oysaki verdikleri zarar ve kayıp oranları hiçte hafife alınmayacak zararlı organizmalar var. Hastalık etmenleri var. Böcekler, nematodlar, yabancı otlar var…

Gıda güvenliği artık sadece bir tüketici talebi değil, bir ülkenin stratejik geleceğini belirleyen en kritik unsurlardan biri. Soframıza gelen sebzenin, meyvenin veya tahılın sadece bol ve ucuz olması değil; aynı zamanda sağlıklı, temiz ve kalıntısız olması da büyük önem taşıyor. Çünkü yanlış kullanılan her damla pestisit, toprağa, suya ve en sonunda insan sağlığına geri dönüyor.

Bilim insanları, bu görünmez düşmanların her yıl dünya genelinde ürünlerin yüzde 20 ila yüzde 40’ını yok ettiğini söylüyor. Ülkemizde ise bu oran yüzde 35. Düşünün; daha hasat bile yapılmadan neredeyse üç tarladan birinin ürünü kayboluyor. Bir çiftçi için bu alın terinin boşa gitmesi demek. Bir ülke için ise gıda güvenliğinin zayıflaması, fiyatların artması ve ithalat bağımlılığı demek.

Üretim öncesinde yaşanan kayıplarda tarlada, bahçede dalında kaybolan üründen dolayı toplumun........

© Türkgün