menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İftira atmak Osmanlı'nın fıtratında var!

12 0
06.06.2025

Saray’ın, yani Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP, hezimete uğramıştı! Erdoğan’ı asıl perişan eden, İstanbul’u kaybedilmiş olmasıydı. Tepkisi duygusal değildi. İstanbul, çok büyük bir rant kenti, yani büyük vurgunların yapıldığı, argo deyimiyle malın götürüldüğü yerdi. Dolar milyarderi Arap şeyhlerine satılması planlanmış araziler, yalılar, köşkler şimdi nasıl satılacaktı, Erdoğan’ı kara kara düşündüren buydu!

Erdoğan yenilgiyi içine sindirip oturmayacaktı! Hemen hücuma geçti.

Propaganda silahını kullanarak İstanbul Belediyesini felç edecekti!

Propaganda denildiğinde aklımıza Hitler’in Propaganda Bakanı Dr. Joseph Goebbels geliyor. Goebbels, rejimin düşmanı olarak hedefe koydukları Yahudilerle ilgili korkunç bir yalan propagandaya başladı. “Bir yalanı çok sık tekrar ederseniz o yalan halk tarafından doğru olarak algılanmaya başlar” görüşünden hareketle devletin elindeki tüm araçları bu yalan propagandada kullandı ve çok başarılı oldu!

Saray’ın elinde de çok geniş şu medya bulunmaktaydı:

Gazeteler: Hürriyet, Sabah, Yeni Şafak, Yeni Akit…

TV kanalları: TRT, A Haber, ATV, TGRT, CNN Türk, Kanal D, Habertürk, Show TV, Beyaz TV…

Bu gazetelerde ,“Yatağa Atılmış Gazeteciler” görevlendirilmişti.

Bu TV kanallarına, AB hibeleriyle iğfal edilmiş yöneticiler yerleştirilmişti.

Saray’ın propaganda ekibi bu gazete ve TV kanallarını kullanarak İstanbul Belediyesi’ne korkunç bir yalan fırtınasıyla çullandılar! Belediye yöneticileri sonu gelmeyen yalanlardan bunaldı, ama teslim olmadı, geri adım atmadı.
Sadece yalan propagandayla sonuç alamayacağını gören Saray’ın propagandacıları taktik değiştirdi.

Yalanı bırakıp iftira etmeye başladılar!

Yalnız........

© Toplumsal