Engels Marx’a Rüyamda Ne Anlatıyordu?
Müslüm Üzülmez
Biz insanların çok garip bir yanı var, bazen yaşadığımız bu dünyada olanları öte dünyaya, bazen de öte dünyada olanları bu dünyaya taşırız rüyalarımızda.
Dün gece yine ilginç bir rüya gördüm. Bir yıldır zaten çok sık rüya görüyorum ve bunlardan bazılarını da daha önceki yazılarımda paylaştım.
Rüyamda Ergani’de, çocukluk ve gençlik yıllarımın geçtiği mekân Üçevler’deyim. Mevsim bahar. İğde ağaçları sarı çiçeklerini açmış, sarhoş edici güzelim kokusu çevreyi sarmış. Yeşil kavak ağaçları rüzgârın esintisiyle hışırdayıp salınıyorlar. Serçeler iğde ve kavak ağaçlarının dallarında kendi lisanlarınca şarkılar söylüyor. Gençlik yıllarımda, yani çok eskiden evimizin yakınında bulunan içme ve kullanım suyumuzu temin ettiğimiz, ağaç ve ekinleri suladığımız Pınar’ın suyu taş oluktan arka akıyor, kavaklığa gidiyor. Su arkının kenarında birkaç yeşilimsi kurbağa kafalarını kaldırmış, ağızları açık bekleşiyor. Marx, pınarın başında su oluğunun hemen yanında bulunan taş sekiye oturmuş elini yüzünü yıkıyor, arada bir avuçlarıyla su içiyor. Saç ve sakalı gördüğüm fotoğraflardaki gibi, ama saçı ve değirmi sakalı biraz uzamış ve de yer yer biraz beyazlaşmış. Üzerinde tam ayırt edemediğim siyah palto-ceket arası bir üstlük var. Pantolonu siyah. Tam karşısında Engels ayakta, Marx’a hararetli hararetli el kol ve beden hareketleri eşliğinde bir şeyler anlatıyor. Fotoğraflarda gördüğüm Engels’ten çok daha genç. Saç ve sakalı koyu kumral renkte. Üzerinde zeytin yeşili bir takım elbise var, altına da sarı bir gömlek giymiş. Ceketinin yaka cebinde kırmızı bir mendil gözkırpıyor, gözalıcı kırmızı kravatı bende varım diyor.
Pınar’ın çevresinde onlarca Kürt kadını ve kızı dizili bir vaziyette bekliyor. Hiç erkek yok. Bir düğüne ya da mitinge hazırlanmışlar gibi fistanları yeni ve renk renk, güllü çiçekli. Hepsinin başında sadece leçek dediğimiz beyaz tülbent var. Ellerindeki sitil ve kovalarla su almaya gelmişler Pınar’a, ama halka şeklinde dizilmişler hiç hareket etmiyorlar, sessizce yerlerinde duruyorlar; Marx ve Engels’i temaşa ediyorlar. Bizim koca kara köpek Çomar da yanlarında, o da sessizce seyirde…
........




















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein