menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kökleri Kesilmiş Ruhlar: Aidiyetin Yitirilişi

6 1
11.05.2025

Murat AKBAŞ

Modern çağın insanı kalabalıklar içinde yaşıyor ama içten içe hep şunu fısıldıyor: “Hiçbir yere ait değilim.” Bu cümle, bir hissin değil, bir çağın tanımıdır aslında. İnsanın yalnızca ne hissettiğiyle değil, neye tutunamadığıyla da ilgilidir. Ve belki de bugün yaşadığımız en derin krizlerden biri budur: Aidiyetin yitirilişi.

Aidiyet, sadece bir yere mensup olmak değildir. Varoluşsal bir güvencedir. İnsan, ancak bir yerle, bir dille, bir yüzle, bir anlamla bağ kurduğunda kendini tamamlanmış hisseder. Aksi hâlde dünya, ona ait olmayan bir şey gibi görünür. Bir tür içsel sürgünlük hali başlar.

Alman filozof Axel Honneth, bu kopuşun temelinde “tanınmama” olduğunu söyler. Tanınmak, görülmekten daha fazlasıdır. Bir bireyin duygusal dünyasının, hak öznesi olarak varlığının ve topluma sunduğu katkının kabul görmesidir. Sevgiyle tanınmayan birey yalnızlaşır, hukukla tanınmayan birey eşitsizleşir, değerle tanınmayan birey silikleşir. Ve sonunda kendisine bile yabancılaşır.

Bugünün dünyası bireylere özgürlük vaat........

© Tigris Haber