menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

*Bayramda Siyaset: El Sıkışmanın Felsefesi

9 1
01.04.2025

Murat AKBAŞ

Türkiye siyaseti bir bayram sabahı yeni bir eşikten geçti. Birbirinin zıddı gibi görünen iki siyasi geleneğin — Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Kürt siyasetinin temsilcisi DEM Parti’nin — ilk kez bayramlaşması, kimilerince “nezaket jesti” olarak okunabilir. Ancak bu küçük törende, yüzeyin altında oldukça büyük sorular gizli.

MHP Genel Sekreteri Sayın İsmet Büyükataman’ın şu sözleri özellikle dikkat çekiciydi: “Genel Başkanımızın talimatıyla bu yıl bayramlaşma yelpazesini genişlettik.” Ancak asıl dikkat çeken ifade, DEM Parti’nin “son dönemdeki protestolara karşı sergilediği sorumlu duruşun” MHP tarafından takdir edilmesiydi. Bu cümle, klasik MHP söylemiyle taban tabana zıt bir ton içeriyor. Zira burada yalnızca bir nezaket ifadesi değil, aynı zamanda DEM Parti’nin konumunu “devletin bekasına tehdit” ekseninden çıkarıp sistem içi bir aktör olarak tanıma iradesi söz konusu.

Bu değerlendirme, bir tür “siyasi rıza üretimi” arayışı olarak da okunabilir. MHP gibi devlet refleksiyle hareket eden bir partinin, sistemin uzun yıllar dışında tuttuğu bir aktörü “sorumlu” olarak nitelemesi, aslında devletin bu aktörden beklentisinin değiştiğini de gösteriyor. Yani bu sadece geçmiş protestolara karşı alınan tavrın değil, gelecekteki muhtemel gerginliklerde sistemle çatışmama sözü veren bir çizginin ödüllendirilmesi anlamına geliyor olabilir.

Burada Antonio Gramsci’nin hegemonya kavramı akla geliyor. Gramsci’ye göre, iktidar yalnızca zorla değil, aynı zamanda “rıza” yoluyla da kurulur. DEM Parti’ye yönelik bu yeni söylem, bir tür “meşruiyet........

© Tigris Haber