ŞİRAN'DA BİR YAZ GÜNÜ
Giresun'un Çamoluk ilçesinden yola koyulma vakti gelmişti.
Çamoluk'tan bir yere gidilecekse oraya gittiğiniz yoldan geri dönüp daha sonra nereye gidecekseniz bir tabela bekleyeceksiniz. Çünkü Çamoluk için “Girişi olup çıkışı olmayan ilçe” tabiri kullanılmıştır.
Çamoluk'a Alucra üzerinden gelmiştim. Dolayısıyla aynı yoldan bir miktar tekrar geri dönecek sonra yol ikiye ayrılınca Alucra tarafına değil de diğer taraftan gidilecek yere gidecektim.
Hedefteki ilçe Şiran'dı. Çamoluk ile Şiran yolunun ne kadar kıvrımlı ve tenha olduğunu tarif etmek mümkün değil. Daha yolun başında kâh karşımda, kâh sağımda ve solumda bulunan yarlar ve yükseklikler sizi kendinizle baş başa bırakıyor. Yol boyu uzaktan görünen tepeler ve bir tarafınızda bulunan uçurumlar…
Tek başıma, yaklaşık yarım saati aşkın ve hiçbir taşıtla geçişmeden rampa denilen bir yokuşu iniyordum. Etraf yeşil, gökyüzü mavi ve yol siyahtı. Ve tenha…
Sonunda beni Şiran'a götürecek anayola ulaştım. Hatıralarıma farklı dakikalar daha katmış oldum. Anayola ulaşınca kendimi güvende hissettim. Ve bir süre sonra Şiran'da buldum kendimi.
İlçeye vardığımda günlerden neydi hatırlamıyorum. Ancak pazarı kurulan gün olmadığını düşünüyorum. İlçeyi önce yaya olarak dolaştım. Şehrin ortasından akan bir derenin üzerinde kurulan köprüden geçtiğimde orada bulunan vatandaşlara “Bu derenin........
© Terme Bilgi Gazetesi
