menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mültecilik ya da sarsılanların sığınak arayışı

14 3
22.04.2025

Tarihte ve özellikle yüzyılımızda mağdur olan “çocuklar”, ortaya çıkmasında hiçbir paylarının olmadığı savaşlardan, çatışmalardan, bölgesel ve "küresel düellolar”ın vekalet hesaplaşmalarından en çok etkilenen, dünyaya gelme tercihleri kendilerinde olmayan mağdur sivillerdir.

Savaşın yıkıcı sonuçları dünyada büyük oranda zorunlu nüfus hareketlerine yol açarken, savaşın yol açtığı “mültecilik” dünyada büyük sorunlarla karşılaşmakta ve bu nüfus akışı, kaos içinde travmatize olan savaşın yok edici ve yıkıcı sonuçlarını en ağır şekilde yaşayan “kayıp kuşak” gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.

I. Dünya Savaşı yıllarına denk gelen bu kavram, savaşın yıkıcı sonuçlarının travmalarını yaşayan, savaşta sağ kalan bu kuşağın yaşamda kalmanın bedelinin ağırlığı altında ezilmesine işaret etmektedir. F. Scott Fitzgerald “kayıp kuşak” için; “büyüyüp de bütün kutsalların ölmüş, bütün savaşların verilmiş, insanoğlunun bütün inançlarının sarsılmış olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalan bir nesil” demiştir.

Bu yüzyıl, bu tanıma uygun gerçekliğin yaşandığı süreçlerden âdeta hiç kopmamaktadır. Bu konuyla paralel olarak en son Suriye’nin alevlendirilmesi ve adeta “taş devri”ne çevrilmesi sonrası bu eksendeki “çocuklar” ve “kadınlar” ile ilgili sorunları içeren birçok çalışma yapılmıştır.

Ayrıca son Filistin-İsrail çatışmasında, Gazze’de Filistinli çocukların yüz yüze kaldıkları ölüm ve korku dehşeti, yine bu yüzyıl uygarlığının........

© Tele1