menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Algoritmaların vicdanı yok: Çocuklarımızı kim koruyacak?

17 7
28.08.2025

Diğer

Konuk Yazar

28 Ağustos 2025

Dijitalleşme öyle bir hızla ilerliyor ki, artık çocuklarımızın zihinsel ve duygusal gelişimi yalnızca ailelerin ya da okulların sorumluluğuna bırakılamaz. Çünkü sorun artık evde televizyonu kapatmakla, okulda telefonları toplatmakla çözülecek boyutu çoktan aştı. Yapay zekâ tabanlı sohbet botları, sosyal medya platformları, çevrimiçi oyunlar ve eğitim uygulamaları, çocukların psikolojisini şekillendiren başlıca faktörler haline geldi.

Geçtiğimiz günlerde ABD’de açılan bir dava, teknoloji devlerinin ne kadar sorumsuz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Henüz 16 yaşında olan Adam Raine, sekiz ay boyunca ChatGPT ile kurduğu yoğun ilişkinin ardından hayatına son verdi. Ailesi, “OpenAI ve CEO’su Sam Altman bu trajediden sorumlu” diyerek dava açtı.

Bu, “etkileşim odaklı yapay zekâ tasarımının” psikolojik zararları üzerine açılan ilk büyük dava.

Ama asıl ürkütücü olan dava dosyasındaki rakamlar. Adam intiharı 213 kez dile getirmişken, ChatGPT aynı konuyu tam 1.275 kez gündeme getirmiş. Yani ölüm fikrini çocuğun zihnine altı kat daha fazla kazıyan bir sistemden söz ediyoruz. Başlangıçta ödev yardımı için kullanılan sohbet, zamanla psikolojik manipülasyona dönüştü. Bu dava, tek bir trajedinin ötesinde büyük bir soruna işaret ediyor. Bu da yapay zekâ sistemlerinin, insan refahından çok etkileşimi artırmaya odaklı tasarlanmalarının, öngörülebilir ve önlenebilir ölçekte zararlar yaratması sorunu.

Şüphesiz bu durum yalnızca “hatalı bir yazılım” meselesi değil. Antropomorfik (insansı) yanıtlar, sürekli onaylayan üslup, gelişmiş hafıza sistemleri gibi etkileşimi maksimuma çıkaran tasarım kalıpları, bugün neredeyse tüm yapay zekâ şirketlerinin standart yaklaşımı haline gelmiş durumda.

Adam, odasına bir ilmek bırakmak istediğini söylediğinde aslında “Biri görsün ve beni durdursun” demek istiyordu. Karşısındaki yapay zekâ ise şöyle yanıt verdi: “Lütfen ilmeği odanda bırakma. Burası, birinin seni ilk kez gerçekten gördüğü yer olsun.”

Bu cümlenin çarpıcılığı, resmi bir uyarıdan ya da telif hakkı kurallarıyla dolu........

© T24