menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Su krizi” sadece iklim değişikliği değil, asıl “yönetim krizi”

52 8
01.09.2025

Diğer

01 Eylül 2025

Türkiye’nin pek çok bölgesinde susuzluk sorunu hâkim

“Belediyenin mezbaha işleten şirketine kasaplar alınacaktı. Parti teşkilatlarından kasap adaylarının isimleri gönderiliyor, bu isimlerin tercih edilmesi isteniyordu.

(...) Ancak, parti listesindekilerin önemli bir kısmı işe alınmamıştı, çünkü kasaplık tecrübeleri yoktu. Hatta, bazıları ‘beni kan tutar’ diye kesim yapmayı reddetmişti.

(...) İşçi alımlarının tamamlanmasından sonra bir grup partili, yanlarında işe alınmayan adaylarla Ömer’e geldiler, öfkeliydiler, hesap sormak için oradaydılar”. (Ömer Dinçer, Hatıralarla Yönetim Ahlakı Devlet İle İnsan Arasında, s.68- 69).

Yazdığı kitapta bu anekdotu aktaran Ömer Dinçer 2003 - 2007 yılları arasında Başbakanlık Müsteşarı, 2009 - 2011 yıllarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, 2011 - 2013 yıllarında Milli Eğitim Bakanı. Bir dönem Tayyip Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşlarından. Pek çok olayın tanıklarından biri. Şimdi?.. O günlere hayli uzak.

Söylemeye gerek yok, aktardığı olaydaki “belediye” AKP’ye bağlı.

“Bizden ve sizden” gerçeğinin, kutuplaşmanın toplumdaki tüm meslek gruplarına kadar nasıl işlediğini anlatan çarpıcı bir örnek.

“Günlerce toplantılar yapıldı. Devletin hesapsız ve verimsiz harcamalarını önlemek için kurallar getirilmek isteniyordu. Başbakanın (o sırada Tayyip Erdoğan- y.d.) onayı ile Bakanlar Kurulunda kabul edilen ‘Mali Kural’ heyecanla karşılandı. Yazılı ve görsel medyada........

© T24