menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Futbolun beyni sportif direktörlük (1)

34 0
sunday

Diğer

03 Ağustos 2025

İki bölüm halinde yayınlayacağımız makalemizin bu bölümünde sportif direktörlük kavramının ortaya çıkışından, modern futbolun stratejik bir unsuru olmasına kadar geçen süreçte elit kulüpler odağında ele alıp inceledik. Avrupa'daki elit kulüplerin sportif direktörleri nasıl seçtiği üzerinde detaylı olarak durduk. Ayrıca, Türk futbolundaki sportif direktörlük uygulamaları ile Avrupa'daki uygulamalar arasındaki temel farkları ortaya koyarak, bu pozisyonun bir kulübün başarısı için ne kadar kritik olduğunu analiz etmeye çalıştık.

Futbolun 1990’ların başından itibaren uğradığı ekonomik, finansal, sportif ve yönetsel değişim ve dönüşüm kulüplerde stratejik profesyonel pozisyonların doğumuna neden oldu. Bu pozisyonların başında da finansal karaktere bürünen futbolun karar merkezinde yer alan sportif direktörlük geliyor. Bu dönüşümü, bir diğer ifadeyle profesyonelleşmeyi gerçekleştiremeyen kulüpler, rekabette geriye düşmeye başladılar. Bu süreçte kulüplerin salt bir spor organizasyonu olmaktan daha öte ekonomik ve finansal kurumlara dönüşmesi, rekabet düzeyinin yükselmesi, kulüp yapılarının karmaşıklaşması yönetsel yapılanmada profesyonelleşmeyi de bir gereksinim haline getirdi. İşte böylesi bir futbol gelişim sürecinde sportif direktörlük kulüp yapılanmasının beyni olarak futbol yaşamımıza girdi.

Sportif Direktörler yaz transferleri dönemiyle daha çok gündemde yer alır, görünür olmaya başladılar. Ancak onların rolleri oyuncu transferlerinin çok daha ötesine uzanıyor. Kadro kurma ve transferden, akademi yönetimine ve uzun vadeli sportif yönelim belirlemeye kadar, sportif direktörler artık kulüplerin merkezinde yer alıyorlar.

Sportif direktör ne iş yapar? Bu pozisyon kulübün başarısını nasıl etkiliyor? Avrupa ile Türkiye arasında ne gibi farklar var? Ve tüm bunlar futbol dünyası için yani, futbolseverler için ne ifade ediyor? Avrupa’nın beş büyük ligi odağında ülkemiz uygulamasını da dikkate alarak analizimize başlayalım.

Sportif Direktör kulübün teknik heyetinden bağımsız olarak transferler, altyapı gelişimi, scouting (yetenek avcılığı), kulübün oyun felsefesi ve uzun vadeli sportif stratejilerinden sorumlu kişidir. Kulübün sahada ve kasada kazanması için CEO gibi çalışan bir futbol aklıdır. Teknik direktörler değişebilir ama sportif direktör genellikle daha uzun vadeli bir bakış açısıyla çalışır.

Başlıca görevlerinin başında; kulübün transfer politikasını belirlemek ve uygulamak, teknik direktör ile yönetim arasında köprü olmak, altyapı sistemini geliştirmek, genç oyuncuların A takıma entegrasyonunu sağlamak, kulübün oyun ve kadro yapısına uygun scouting ağı kurmak ve yönetmek, kulübün sportif stratejisini uzun vadeli olarak şekillendirmek, teknik direktör değişimlerinde adayları belirlemek ve işe alım sürecini yönetmek, kulübün finansal ve sportif istikrarı ile sürdürülebilirliği için stratejiler geliştirmek ve uygulamak, bunlara ilişkin yönetime politikalar üretmek gelir.

Bu haliyle ve birikimiyle, sahip olduğu yetkinlikleriyle kulübün futbol aklıdır sportif direktör.

Sportif direktörlük dediğimiz şey öyle çok eski bir kavram değil aslında. Futbolun finansallaşmasının getirdiği değerler maksimizasyonu böylesi bir profesyonel pozisyonu ortaya çıkardı.

İlk modern örneklerden birisi olarak AS Roma’da 1999’da göreve gelen Franco Baldini’yi gösterebiliriz. Takımın teknik direktörü Fabio Capello’nun altında ama kulüp başkanından bağımsız çalışan, transfer gibi konuları yöneten bir futbol operasyonları yöneticisi olarak görev yapıyordu.

Ancak, futbolun ekonomik ve finansal dönüşümünün gereklerine uygun olarak, bugünkü çağdaş anlamda sportif direktörlüğün öncüsü diyebileceğimiz, en bilinen isim Sevilla FC’de 2000’de sportif direktör olarak işe başlayan Ramón Rodríguez Verdejo Monchi’dir.

Monchi bir futbol kulübünde ilk kurumsal scout ağını kuran, altyapı sistemini yeniden yapılandıran ve 20 yılın üzerinde bu pozisyonda çalışarak rekor kıran, sportif direktörlük mesleğinin ilk resmi model kişisidir.

Monchi Sevilla’nın sportif anlamda Avrupa’da başarıya ulaşmasında, aynı zamanda kulübün finansal yapısına olumlu katkı sağlayan ciddi transfer gelirlerinin elde edilmesinde önemli bir performans gerçekleştirdi. Monchi’nin temel felsefesi sadece oyuncu satmak değildi; yeni ve sürdürülebilir sportif ve finansal başarıya odaklı bir sistem kurmaktı.

Monchi Sevilla FC’de 700 scout ağı kurmuş ve oluşturduğu kendi modeliyle altyapıdan ve Güney Amerika’dan sürekli yıldız oyuncular çıkarma başarısı göstren bir sportif direktör (Aston Villa).

Bu nedenle Monchi’yi, modern sportif direktörlüğün öncüsü olarak kabul edebiliriz.

Sportif direktörlüğün özellikle merkez lig kulüplerinde yerleşmiş birer kurumsal uygulamaya dönüştüğünü burada vurgulayalım.

Peki, Avrupa’da sportif direktörlük işi nasıl ilerliyor?

Bu iş Avrupalı kulüplerde çok stratejik yürütülüyor. Özellikle merkez ligler içinde başarılı olmuş ve elit kulüpler arasına girmiş kulüplere baktığımızda; sportif direktörlerin seçimi, tamamen profesyonel ve uzun vadeli hedefleri kapsayan bir tercihin sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Sportif direktör seçim süreci kulübün büyüklüğüne, yönetim modeline ve hedeflerine göre farklılık........

© T24