menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şu Fırat’ın suyu şırıl şırıl ‘şıkıldar’...

21 0
previous day

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

24 Ağustos 2025

Ağrı ve Erzurum’dan doğan Murat ve Karasu nehirleri, Elazığ’ın hemen üstünde birleşirler. O noktadan sonra daha da coşan bu büyük ırmağın adı Fırat olur. Güneybatı Asya’nın en uzun ırmağıdır. Doğu ve Güneydoğu’yu şöyle kucaklar gibi bir kavis çizer. Elazığ, Erzincan, Sivas, Tunceli, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa’yı kollarına alır. Güneye doğru uzun yolculuğuna devam ederek sınırlar aşıp Basra Körfezi’ne dökülür. Fırat’ın devasa bir coğrafyanın hayat suyu olarak ortaya çıktığı Elazığ, Türkiye müzik atlası üzerinde de farklı bir yere sahip. Elazığ türküleri, ırmak gibi akarlar. Kaynağı, gözesi de Harput’tur. Harput türküleri, Türkiye Halk Müziği’nin çoğunlukla tek sesli, tek sazlı formlarından ayrılır. Kendi renkleri, karakterleri vardır. Aslında Harput müziğini, Türkiye Halk Müziği ile Sanat Müziği’nin muhteşem bir bileşimi olarak anlatmalı. Türkülerin duru, içten, katkısız avazlarının Sanat Müziği makamlarıyla bestelere döküldüğü Harput musikisi, bu yönüyle bu toprakların iki ana ‘sound’unun harika bir terkibidir. Kökeni, temeli köylüdür, Anadolu’nun tozlu yollarından çıkar gelir ama birden kentli oluverir, şehirde hayata karışır. Köyde dinlerseniz şehri canınız çeker, şehirdeyseniz köyünüzü özletir. Dahası Sanat Müziği’nin bilinen makamlarıyla örülü eserlerin yanında Harput musikisi, kendi makamlarını da inşa etmiş bir ekoldür. Tecnis, Divan, Elezber, Varsak, Muhalif Makamları gibi melodi mimarileri tamamen Harput’a özgü makamlar yörenin en enfes eserlerinde kendini gösterir.

Yalnız müzikal yapıları mı, sözleri de bin yılın imbiğinden süzülür akar Harput türkülerinin. Söz olsun diye yazılmamışlardır. İçeriden, ciğerden çıkmış, yüreğin ateşinde döne döne kebap gibi lezzetlenmişlerdir. Güfteleri ve besteleriyle, müzikal yapılarıyla, çok güçlüdür Harput türküleri. Kimi zaman coşkun, kimi zaman dingin ve ağır, insanın içine Fırat gibi akarlar…

Binlerce yıllık geçmişiyle Harput’tan, bu coğrafyanın en güzel seslerini, en dokunaklı, en yanık, en neşeli, en aşkın ezgilerini duymak kadar doğalı yok........

© T24