Sürece yasa, topluma demokrasi gerekiyor: Suriye’de ‘vilayet bazlı özerklik’ Ankara’da konuşuluyor mu?
Diğer
08 Ağustos 2025
Türkiye'deki Suriyelilerin gösterilerinden
‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ikinci toplantısı bugün. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın üyelere bilgi verecek. İlk toplantı sonrası değişik partilerden isimlerle konuştum. Birbirinden farklı siyasi görüşteki isimler (benim konuştuklarım) özellikle ilk toplantı sonrası genelde ‘pozitif’ anlamda etkilendiklerini ancak ülkenin genelini sarsan ‘demokrasi-hukuk yoksunluğunun’ süreci etkilediğini söylüyor.
İktidar dışındaki iki farklı partiden iki ismin söylediklerini aktarayım:
-Bu komisyonun en önemli misyonu ‘eve dönüş yasası’nı gerçekleştirmek. Buna paralel ‘Terörle Mücadele Kanunu’ ve ‘Ceza Kanun’da da değişiklikler olacak. Bu değişiklikler-yasa, ekim gibi Meclis’e gelirse yılın son çeyreğinde kimi tahliyeler olabilir. Kayyım konusu da bu dönemde ortadan kalkar.
-Bu komisyonun ardından bunun devamı şeklinde ama aynı zamanda ihtiyaç da olarak ‘demokratikleşmeyle ilgili’ ikinci bir komisyon oluşturulabilir.
Burada Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Komisyon’un çalışmaya başladığı gün yaptığı konuşmadan bir bölümü aktarmak istiyorum:
“Artık güvenliğin yanı sıra özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin imkânlarını ve gücünü daha da yüksek sesle konuşmanın zamanı gelmiştir. Bu komisyonun bir diğer misyonu da budur.”
Cümle olarak iyi ve etkili ama ya yaşananlar? Murat Çalık’ın tüm hayati risklerine karşı hastane- cezaevi arasında dolaştırılması? Ailesinin hastane önündeki çığlıkları? Ayşe Barım’ın durumu? Ya sesi duyulmayan (kamuoyunun tanımadığı-bilmediği) yüzlerce hasta tutuklu-hükümlü? Hastaların tedavileri, hayatta kalmaları için tahliyelerinin önündeki engel nedir? Ana muhalefet belediyelerine yapılanları ‘yargısal bir süreç olarak okumak’ mümkün müdür? Bir yanda bölgede-dünyada-memlekette barışın, bir arada yaşamanın (iktidarın vurgusuyla iç cephenin güçlenmesinin), Kurtulmuş’un deyimiyle ‘Türk’ün de Kürt’ün de her kesimden yurttaşın ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesinin’ çözümü için bir araya gelme çağrıları. Öte yanda uygulanmayan AYM; AİHM kararları, siyasallaşmış yargı, hasta tutuklular ve yakınlarına dair haberler-görüntüler…
Şu notu ekleyeyim. İktidarın bu konuyla ilgili yetkili isimlerine de ‘devlet’in temsilcilerine de bu durumun yarattığı-yaratacağı olumsuzluklar sadece kamuoyu önünde değil özel görüşmelerde de aktarılıyor.
Görüştüğüm kaynaklardan biri, AKP içinde ‘demokrasi-hukuk konusunda adım atılması için’ çaba gösteren ve öne çıkan iki ismin altını çizdi. Abdülhamit Gül (partinin Grup Başkanvekili) ve Efkan Ala (partinin Genel Başkanvekili). Bu iki isimle beraber MİT Müsteşarı İbrahim Kalın’ın da adı anılıyor.
Peki toplum yaşananları nasıl algılıyor? Veri Enstitüsü’nün araştırmasına göre, toplumsal korkular artık........
© T24
