Esin perisi yemek ister
Diğer
19 Ocak 2025
Birçok ünlü sanatçının “esin perisi”, damağına oldukça düşkün. Ya eserin oluşması sırasında ya da eserin tamamlanmasından sonra iyi bir ziyafet çekmek istiyorlar. Hatta bu işi abartarak, yemeği oburluk boyutuna taşıyan esin perileri de var.
Örneğin, ünlü Fransız yazar Balzac'ın perisi bunlardan birisi. Öyle bir pisboğaz peri ki yeteri kadar doymadan Balzac'a ilham vermiyor.
Bu yüzden ünlü yazar, romanına başlamak için bir oturuşta bir kuzuyu mideye indirmek zorunda kalıyor. Çünkü bu obur peri, daha az miktarlar karşılığında işini yapmamakta direniyor. Tabii bu kuzunun yanındaki patatesler, salatalar, içilen şaraplar da cabası.
Yazar, romanını bitirdikten sonra da esin perisinin gönlünü hoş tutmak zorunda. Ne de olsa sırada diğer romanlar var. Bir keresinde, romanını bitirdikten sonra soluğu lokantada alan Balzac'ın, tam 100 tane istiridye yediği ve üç, dört şişe şarap içtiği söyleniyor.
Balzac, yemek yemediği zaman ise sürekli meyve atıştırıyor. En sevdiği meyve ise sulu armut. Onun mayhoş tadı, Balzac'ın muhteşem cümleler kurmasına neden oluyor.
Balzac, gece yazmayı seviyor. Uykusunu kovalamak için bol bol kahve içiyor. Biyografi yazarları, ünlü yazarın hemen her gece, yaklaşık bir süt güğümü dolusu kahve tükettiğini yazıyorlar.
Bir yandan masa başında saatlerce hareketsiz oturma, diğer yanda bunca yeme içme Balzac'ı genç yaşta çökertiyor. Onunla ilgili bir kitapta, ünlü yazarın 43 yaşındaki görüntüsü şöyle anlatılıyor: “Koyun yünü gibi kabarık kır saçlar, iki parça halinde sarkan yağ dolu gıdı, bir sıradağ gibi alnının üstünde yükselen kalın kaşlar, kurumuş nehir yatağını andıran derin çizgilerle parçalara bölünmüş bir alın ve sürekli kalbinin atışını kontrol eden bir sağ el.”
Görüyorsunuz ya, şöhretin bedeli hiç de ucuz değil!
Esin perisiyle başı dertte olan bir diğer yazar da Hemingway. Onun perisi, aslında yemekten çok içki ile haşır neşir. Paris'te, Havana'da, Key West'te, Londra'da, devamlı gittiği kahvelerde ve barlarda, esin perisinin ısrarıyla bir kadehten diğer kadehe atlıyor.
Aslında bu peri, her kentte başka bir içkinin peşine düşüyor. Londra'da cin, Paris'te ucuz şaraplar, Havana ve Key West'te ise Mojito, Daiquiri, rom, martini asla vazgeçemediği içkiler. Esin perisi bunlarla kafayı bulduğu zaman Hemingway'in kalemini tutana aşk olsun.
Aslında Hemingway, yazı yazarken pek içki içmiyor. Bir öyküyü bitirdiği zaman, cebindeki paraya göre ya kendine istiridye ısmarlıyor ya da otel odasında, yabani vişne rakısı içerek kutluyor.
Uzun yıllar Hemingway'in peşinde koşturup durdum. Gittiği lokantalarda, kahvelerde, meyhanelerde onun esin perisini mutlu eden yemekleri yedim, içkileri içtim.
Key West'te yediğim hamburgerin tadını ise hiç unutamadım. Ünlü yazarın daktilo ile yazıp, el yazısı ile düzeltmeler yaptığı bu tarif, şimdi ABD'nin Boston kentindeki J.F. Kennedy Kütüphanesi'nde sergilenmektedir. Denemenizi öneririm, parmaklarınızı yiyebilirsiniz.
Ünlü Fransız yazar Marcel Proust'un esin perisi de damağına oldukça düşkün. Hatta onun için hakiki bir gurme demek yanlış olmaz. Yazar dil balığı tutkunu. Onsuz sofraya oturmuyor adeta. Diğer sevdiği yemekler ise tavuk, barbunya balığı ve yumurta. Hiç ekmek yemiyor. Onun esin perisi seçkin, seçici ve ince bir gurme.
Onun verdiği ilhamla yazar, en sevdiği yemeklerden biri olan "elmalı biftek" konusunda şunları yazıyor: "Elmalı biftek, ideal bir yarışma konusu olabilir. Basit gibi görünüyor ama yapmak özel bir beceri ister. Mutfağın patetik sonatı gibi zor..."
Proust'un verdiği yemek davetleri de çok ünlü. Asker arkadaşlarına düzenlediği bir akşam yemeğinde neler ikram edildiğini defterine şöyle yazmış: "Başlangıçta Cancale istiridyeleri. Ara sıcak, şampanya soslu keklik. Ana yemekte, yaban mersini soslu yaban ördeği, garni olarak kestane püresi ve külde pişmiş patates."
Proust'un esin perisi hiç aşırıya kaçmadı, hep kibar sofralarda ağırlandı, hep yemeklerin en lezzetlileriyle damağını çatlattı. Tüm bunların karşılığında da yazara esin vermekte hiç cimri davranmadı.
Pablo Picasso'nun esin perisi de şanslılar arasında sayılabilir. Ünlü ressam, zeytinyağını mutfağının baş köşesinden hiç eksik etmezdi. Keçi peyniri ile domuz sırtından yapılmış sosis en sevdiği atıştırmalıklardan biriydi. Av mevsiminde, erik ve çam fıstığı ile yapılmış soslarla servis edilen yaban........
© T24
