menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

 “Öcalan’ın mektubu” haberlerinin yanlışı

15 4
17.02.2025

Diğer

17 Şubat 2025

“Cemil Bayık: Öcalan’ın mektubu elimize ulaştı” haberini akşam saatlerinde önce Sterk TV, PKK’ya yakın medya kuruluşlarından Sterk TV geçti. Ardından Mezopotamya Ajansı da aynı başlıkla tekrarlayınca haber, hızla yayıldı. Onlarca haber sitesi duyurdu bu gelişmeyi.

Fakat Artı Gerçek’in “Mektup iddiasına KCK’den yanıt: ‘Bazı malumatlarımız oldu” haberinde Bayık’ın sözleri farklı aktarılıyordu. Ben de Kürtçe bilen bir arkadaşımdan, PKK yöneticilerinden Cemil Bayık’ın, bu haberlerin asıl kaynağı olan Sterk TV’deki söyleşisini izlemesini rica ettim. O da izleyip bana yazdı:

“Cemil Bayık, programda ‘Öcalan bize bir mektup gönderdi’ demiyor. ‘Türk medyasında bir mektup öne çıktı. Bunun üzerine bazı malumatlarımız oldu. Biz de bunu değerlendirdik” diyor.”

Bu durumda Sterk TV’nin ve ona dayanan haberlerin tümü yanlıştı. Anlaşılan haberin duyulduğu akşam, kesip yapıştırma alışkanlığıyla araştırmadan aynen kopyalamışlar. Ama sonra yanlışı düzeltebilirlerdi, yapmadılar. Sterk TV ve Mezopotamya Ajansı bile düzeltmedi.

Onunla da kalmadı, Yeni Yaşam, iki gün sonra ilk sayfadan “Bayık: Mektup elimize ulaştı” haberiyle yanlışı tekrarladı. Aynı gün, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da basın toplantısında “Öcalan’ın mektubu”na ilişkin bir soruya “Sayın Öcalan’ın örgütünün yaptığı açıklamaları basından izledik. Kendilerine bir mesajın ulaştığına dair bilgiyi kendileri kamuoyuyla paylaştılar” yanıtını verdi. Aslında o da yanlış haberlere atıfta bulunmuş oldu.

Öcalan’ın mektubu Kandil’e iletilmiş olabilir, onu bilemem. Bildiğim şu, Bayık haberleri yanlış, dolayısıyla Hatimoğulları’nın sözleri de bilgi vermekten uzak. Şimdi yapılması gereken, gazeteciliğin devreye girerek mektubu araştırması ve karanlık noktaları aydınlatması.

Tabii yeni bilgileri yazarken de yanlış haberleri düzeltmek ve okurlara açıklama yapmak şart. Okurlarına gerçeği borçlu hisseden “bağımsız gazetecilik”in gereği budur.

Spor yazarı Bağış Erten, “Transfer masası açıldı ama herkes biliyor, zarlar hileli” yazısında futbol endüstrisinin transfer çılgınlığını anlatıyordu. “Nihayete ermeyeceği bilinerek ortaya atılan isimlerden, akıl almaz paralardan” söz ediyor, bir araştırmanın bulgularını aktarıyordu: “24 Aralık-13 Ocak tarihleri arasında Fanatik, Fotomaç, Sabah, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde Fenerbahçe’ye 48, Galatasaray’a 46 oyuncu yakıştırılmış. Kimler yok ki listede? İlginçtir, koca transfer okyanusunda aynı isimlere ‘sarkıyorlar’. Oysa Fenerbahçe ve Galatasaray’ın son 10 yılda devre arası transfer ortalamaları toplam 5’i zor geçiyor.”

Transfer dönemi, Erten’in, Gazete Oksijen’deki yazısında sözünü ettiği araştırmadan sonra 29 gün daha devam ettiğine göre, bu gazetelerde Fenerbahçe ve Galatasaray’ın transfer listesine eklenen futbolcu sayısı o araştırmada belirtilenden çok daha fazla olsa gerek.

Fakat transferler 11 Şubat’ta sona erince gördük ki, Fenerbahçe sadece 4, Galatasaray ise 7 oyuncu almış! Düşünün beş gazete, bu iki takım için onlarca oyuncunun adını ortalığa saçıyor ama bunlardan çok azı gerçekleşiyor. Sadece bu gazeteler de değil, hemen........

© T24