menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Plastik krizi çözümsüz: BM Plastik Anlaşması görüşmeleri bir kez daha sonuçsuz

14 8
18.08.2025

Diğer

18 Ağustos 2025

Prof. Dr. Sedat Gündoğdu*

2024’te sonuçsuz kalan Birleşmiş Milletler Plastik Anlaşması müzakereleri, Cenevre’deki son turda da bir metinle sonuçlanamadı. Plastik üretiminin sınırlandırılmasına karşı çıkan az sayıda ülkenin ve güçlü lobi gruplarının etkisiyle, görüşmeler bir kez daha tıkandı.

Başta petrol üreticisi ülkeler ile petrol ve kimya endüstrisi lobileri olmak üzere çıkar grupları, 2022’den bu yana devam eden süreci bir kez daha tıkadı. Yeni plastik üretiminin kısıtlanması, plastiklerde kullanılan tehlikeli kimyasalların açıklanması ve aşamalı olarak yasaklanması gibi önlemler, en yoğun itiraz edilen başlıklar arasında yer aldı. Anlaşmanın tüm ülkelerin onayını gerektirmesi, birkaç ülkenin direncinin, plastik krizine çözüm arayan çoğunluğu rehin almasına yol açtı.

Üç yılda yaklaşık 40 milyon dolar harcanan müzakerelerin başarısızlığı, BM mekanizmalarının işleyişine dair ciddi soru işaretleri yarattı. Müzakereleri yürüten BM Çevre Programı (UNEP) ile dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan arasındaki mali ilişkiler, sürecin güvenilirliğini zedeledi. Ayrıca müzakerelere katılan 234 fosil yakıt ve kimya endüstrisi lobicisinin sayısının, 27 Avrupa Birliği ülkesinin toplam diplomatik temsilcisinden fazla olması ve bu lobicilerin birçok heyete doğrudan erişim sağlayabilmesi, çıkar gruplarının orantısız etkisini gözler önüne serdi.

Bugün gelinen noktada Plastik Anlaşması’nın geleceği belirsiz. Ancak güçlü bir anlaşma isteyen ülkelerin zayıf bir metni kabul etmemesi, hala umut olduğunu gösteriyor. Yine de zaman daralıyor:

Bilimsel araştırmalar, plastiğin ekosistemler ve insan sağlığı üzerindeki etkilerinin hızla derinleştiğini, krizi çözmek için trenin kaçmak üzere olduğunu gösteriyor.

Yıllık plastik üretimi 450 milyon tonu geçmişken plastik endüstrisi, fosil kaynakların yakıt olarak kullanılmasından uzaklaşma stratejisinden hareketle önümüzdeki 20 yılda üretimi üç katına çıkarmayı planlıyor. Hızla büyüyen plastik krizi, hem ekosistemin dengesini bozuyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor. Üstelik sıklıkla öne sürülen ‘‘daha fazla geri dönüşüm’’, bu krizin çaresi değil: Bugüne kadar üretilen 12 milyar ton plastiğin yüzde 10’u dahi geri dönüştürülemedi.

Bu durum karşısında ülkeler, 2022 yılından bu yana, plastik üretimini kısıtlamayı da kapsayabilecek, yasal yaptırımlar içeren bir anlaşma hazırlamak için çalışıyorlar.

Bu süreçte hedef, 2024 yılı sonuna kadar hukuki olarak bağlayıcılığı bulunan bir anlaşma metni hazırlamaktı. Bu doğrultuda altı toplantı yapıldı:

INC-1: 2022’de Uruguay’da 160 ülkeden 2,300’den fazla delegenin katılımıyla gerçekleşti,

INC-2: 2023 yılında Paris’te yapıldı,

INC-3: Yine 2023’te Kenya’da gerçekleşti,

INC-4: 2024 yılında Kanada’da organize edildi. Toplantıya katılan lobicilerin sayısı (196), bilim insanlarından fazlaydı.

INC-5.1: Aralık 2024’te Güney Kore’nin Busan kentinde yapıldı. Bu toplantıda, anlaşma metni üzerinde uzlaşmaya varılması hedefleniyordu ancak anlaşmaya varılamadı. Bu nedenle müzakereler uzadı ve Cenevre’de ikinci bir oturum düzenlenmesi gerekti.

INC-5.2: 5-15 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen görüşmelerde de hedeflenen sonuca ulaşılamadı. Plastik Anlaşması’nın geleceği belirsiz.

Cenevre’deki toplantının sonucuna bakıldığında, aslında perşembenin geleceğini çarşambadan biliyor gibiydik. Ülkeler, önceki müzakerelerde sıklıkla direttikleri kırmızı çizgileri, Cenevre’deki müzakerelerin ilk birkaç gününde tekrarladılar. Bu durum, müzakerelerdeki tıkanıklığı belirginleştiriyordu.

Petrol üreten ‘‘benzer düşünen ülkeler’’, yasal olarak bağlayıcı yükümlülükleri kabul etmeyeceklerini ve başka ülkelerin gerekli gördüğü çeşitli hükümlere karşı olduklarını, Suudi Arabistan’ın sözcülüğüyle aktarıyorlardı. Kimleri kapsadığı tam olarak belli olmayan, ancak kendilerini dünya nüfusunun yarısının temsilcisi olarak gösteren bu grubun resmi bir internet sitesi ya da deklarasyonu bulunmuyor. Üstelik birçoğunun yönetim biçimleri dikkate alındığında, ortada bir temsiliyetin değil bir irade gaspının olduğu da söylenebilir.

Yeni plastik üretimi üzerindeki kontroller, plastiklerde kullanılan tehlikeli kimyasalların ifşa edilmesi zorunluluğu ve aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması gibi başlıklar, bu grubun en fazla ayak direttikleri konuların başında yer alıyordu. Bu ülkeler ayrıca, uzlaşmaya dayalı karar alma normunda da ısrarcı oldular. Bu yöntem, tüm ülkelerin metin üzerinde anlaşmasını gerektiriyor; tek bir ülkenin itirazı dahi süreci durdurmaya yetiyor. Tüm bu ‘‘kırmızı çizgiler’’, ortada üzerinde konuşulacak bi metin dahi bırakmıyordu.

Bu benzer düşünen ülkelerin delegeleri, benzer bir stratejiyi 2024 yılı sonlarında Güney Kore’nin Busan kentinde düzenlenen bir önceki toplantıda da izlemişti. Hazırlanan anlaşma taslağına yüzlerce yeni öneri ekleyerek metni son haline getirmeyi imkansız hale getirmişlerdi.

Bu dayatmalar sonucunda tıkanan süreç, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından........

© T24