menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir

44 1
22.06.2025

Diğer

22 Haziran 2025

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

İsrail-İran Savaşı’nın Moskova’da yarattığı ilk tepki “ihtiyatlı bir iyimserlik” idi.

Her şeyden önce Ukrayna’da 40 aydır devam eden savaş, Ortadoğu’nun gölgesinde kalır ve bu durum da Rusya’nın elini rahatlatırdı. (Benzer bir yorum 7 Ekim 2023’te başlayan Hamas-İsrail Savaşı’yla ilgili olarak da dile getirilmişti.)

Ayrıca olaya şu ya da bu şekilde taraf olan ABD’nin, Ukrayna’daki hava savunma sistemlerini Ortadoğu’ya gönderme ihtimali, savaşta Rus silahlı kuvvetlerinin işini kolaylaştırabilirdi (ki öyle de oldu).

Önemli bir faktör de İsrail-İran Savaşı’nın petrol fiyatlarının artışına yol açmasıydı. Bu da gerçekleşti ancak şu anda henüz çok keskin bir yükseliş olmadı.

Belki Moskova’daki ruh haline ve tartışmalara bakılarak, buna Rusya’nın “nükleer İran”a karşı olmasını da ekleyebiliriz. Evet, Tahran işbirliği yapılan bir başkent ama nükleer devletlerin çoğalması Rusya açısından olumlu bir gelişme değil.

Nihayet, “Rusya’nın Ortadoğu’da herkesle ortak dil bulan bir devlet olması” fikrinden yola çıkarak Moskova’nın bu savaşta arabuluculuk yapma isteği ve girişimi ilk andan beri kendini gösterdi.

Gerçekten de Rusya’nın İran’la geleneksel olarak iyi ilişkileri var. Öte yandan lider Putin’in uzun yıllar İsrail Başbakanı Netanyahu ile dostluğu da dillere destandı. (Her iki konuya da az sonra biraz daha yakından bakacağız.)

Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın ilk açıklamalarında, İran’a saldırı ölçülü bir dille de olsa kınandı ama asıl vurgu sorunun “masa başında çözülmesi” gerektiğine ve Moskova’nın arabuluculuğa hazır olmasına yapıldı.

Geçen hafta Putin, son aylarda “özel ilişkilere sahip olduğu” ABD Başkanı Trump’la telefon görüşmesinde arabuluculuk isteğini güçlü bir şekilde dile getirdi. Eğer Washington buna yeşil ışık yaksaydı, Moskova’nın eli Kiev’e karşı da güçlenecekti. Özellikle de İran’ın nükleer altyapı ve malzemelerinin etkisiz hale getirilmesinde Moskova iş birliğine hazırdı ve hâlâ da hazır.

Ancak anlaşılan ABD ile Rusya arasında “İran’ın nükleer silahlanmasına karşı sürdürülen iş birliği” yeterince verimli bir sonuç vermemişti ve şimdi de Trump açısından fazla getirisi olmayacak bir fikir gibiydi. Amerikan lider konuyu gazetecilere aktarırken Putin’e “sen önce Ukrayna Savaşı’nı........

© T24