Yeni nesil çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar nasıl örgütleniyorlar, geleneksel mafyadan farkları ne?
Diğer
16 Ekim 2025
Altınova’dan bir duvar yazısı
Bir duvar yazısı bazen çok şey söyler. Bu fotoğraf Altınova’dan, hani büyükşehirlere kıyasla daha steril olan bir Ege kasabasından… Duvardaki yazı şu: Uyuşturucu büyük oynuyor, bütün dostlarımı esir almış.
Uyuşturucu demek, çete ya da mafya demek. Daha geçtiğimiz günlerde bir belgeselciyi, Hakan Tosun’u kaybettik. Dövülerek öldürüldü iki genç tarafından. Faillerin çete olma ihtimalleri yüksek. Zira 18 yaşındaki failin ailesi bir gazeteciyi tehdit edebiliyor, esnaf kamerasındaki görüntüyü polisten önce alabiliyor. Mahallelerdeki bu yeni nesil çetelerin varlığı son yıllardaki motosikletli saldırılarla daha görünür oldu. MHP’li avukat, Sinan Ateş cinayeti sanığı Avukat Serdar Öktem’i öldüren de bir çeteydi. Daltonlar.
Daltonlar, Redkitler, Casperlar… Kim bunlar, gençler neden bu çetelere ilgi duyuyor, bu gençleri nasıl örgütlüyorlar, geleneksel mafyadan farkları ne, İstanbul nasıl paylaşılmış bu çeteler tarafından, geçmişin politik mahallelerinde bu çeteler nasıl güç kazandı, bir ideolojileri var mı, bazı çeteler sol jargonu neden kullanıyor? Sorular çoğaltılabilir… Bu soruların yanıtlarını arayan bir kitap çıktı Tekin Yayınevi’nden: Yeni Nesil Çeteler; Daltonlar, Redkitler, Casperlar. Bu kıymetli çalışmaya imza atan da iki gazeteci; Sadık Güleç ve Osman Çaklı.
Sadık Güleç’le yeni nesil çeteleri konuştuk iki bölüm halinde. Özellikle geçmişin politik mahallelerine mercek tuttuğu bölümler çok dikkat çekici.
- Yeni Nesil Çeteler isimli kitabınız bir gazetecilik kitabı… Siz bu işin peşinde bir gazeteciydiniz özellikle ‘politik mahalleler’de neler olup bittiğini araştıran bir gazetecisiniz. Bu kitap nasıl olgunlaştı?
Üç yıl öncesinden bu çetelerin varlığını fark etmiştim. Özellikle motosikletli suikastler üzerinden fark etmiştim. Sonra Gülsuyu çetesiyle ilgili bir dosyaya bakmıştım.
-Sinan Ateş cinayetinden ceza alan Doğukan Çep’in de içinde olduğu çeteden söz ediyorsunuz.
Evet, orada şunu gördüm. Mesela Gülsuyu çetesi ülkücü olarak biliyor. Zaten Doğukan Çep’in Sinan Ateş’le Üsküdar Camii’nde beraber fotoğrafları var. Ülkücü camianın içinde biri. Gülsuyu’nda çok sayıda, özellikle de Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne yönelik siyahlı eylemleri var.
- Evet ilk duruşmada bu saldırılarını övünerek anlatmış, devletini seven bir kişi olarak yaptığını söylemişti.
Ama şöyle bir şey var, mesela Ezilenlerin Sosyalist Partisi bir gün içinde iki defa kurşunlanıyor. Onun öncesinde de olaylar var. Orada şunu fark ettim, Gülsuyu çetesine Sinan Ateş cinayeti nedeniyle ülkücü kimliği yapıştırılsa da tam öyle değil. Bu çetenin içinde o mahallenin çocukları da var. Bunlardan bazıları bir yıl önce molotof atan çocuklar. Buradan başladım, bu benim ilgimi çekti. Çünkü ben de biraz varoşta yetişmiş sayılabilirim. Bayrampaşa’da büyüdüm. İlk buradan ilgi duymaya başladım ve daha sonra TikTok’u keşfettim. Baktım TikTok’ta çok sayıda çete eylemlerini yüklemiş. Standart eylem tarzları var, bir motosiklet üzerinde iki kişi, kasklarına kamera takıyorlar ve eylemlerini görünür kılıyorlar.
-Bir anlamda reklamlarını yapıyorlar değil mi?
Evet ve çok geniş bir alanın olduğunu keşfettim. Mesela o görüntülere gelen yorumları okudum. Yüzlerce genç o görüntülerin altına yorum yapıyor.
- Ne diyorlar?
Bir gün biz de o masada olabilecek miyiz, özendiklerini ifade eden yorumlar var. Bizim gençliğimizde Deniz Gezmişlere, Mahir Çayanlara öykünmemiz gibi… Varoş gençliği bu çete liderlerini rol model olarak seçmişler. Bu benim ilgimi çekti ve buradan başladım. Sürekli TikTok'a bakıyorum. Çünkü TikTok aynı zamanda halkımızın gerçeğini görmek açısından da enteresan bir yer. Bir de kullandıkları müzikler dikkatimi çekti. Yükledikleri bir dakikalık, 30 saniyelik videolarda mutlaka müzik kullanıyorlar
- Grup Yorum’u kullandıklarını ben de görmüştüm.
Grup Yorum, Ahmet Kaya… Dizilerden replikler var. Orada bir isyan duygusunu görmek de beni şaşırttı. Rap grupları da var, sevdikleri ve kendi destekledikleri… Bu yanıyla ABD’de 70’li yıllarda çıkan ganster rap gibi bir gençlik kültürü de olmaya başlamış mahallelerde.
- Neden daha çok politik mahallelere bakma ihtiyacı duydunuz yeni nesil çeteleri araştırmak için?
Çünkü ben o mahalleleri yakından tanıyan biriyim. Gençliğim biraz oralarda geçti. Bu politik mahallelerde böyle bir çete oluşumunun çıkması benim için ilgi çekici bir şeydi. Bir de hafızamızda şu var; 2013-2014 yıllarında bu mahallelerde çetelere karşı, uyuşturucuya karşı yürüyüşler oluyordu. Bu mahallelerde biraz ikili bir iktidar durumu vardı. Özellikle Gazi olayları bir dönüm noktası oldu. Bu mahallelerde devlete karşı ciddi bir tepki oluştu. Ve her gün sol örgütlerin eylem yaptığı bir yer haline gelmişti bu mahalleler. Sol örgütlerin güçlü olduğu bir yerde çetelerin ortaya çıkması benim ilgimi çekti. Ama haksızlık da etmeyelim, oralar bu eylemlerden, bu çatışmalardan dolayı ilgimizi çekti ama şehrin diğer mahallelerine bu çeteler zaten hâkim olmuşlardı. Benim izlediğim davalarda dikkatimi çeken şu oldu; Bahçelievler, Yenibosna, Şirinevler bu hatta daha güçlüler. Bölgesel savaşlar da mesela daha çok bu hatta oluyor. Hâkim oldukları mahalleler var ve buralardaki uyuşturucu ticareti, torbacılıktan dolayı kendi alanlarını korumaya çalışıyorlar.
- Kitapta şu da var; politik mahallelerde sol yapıların güçsüz olmasıyla bir boşluk doğuyor, ki sol yapıların mahalleliyle kurduğu ilişki bir şekilde bozuluyor, mahalleliler anlatmış kitapta sol yapıların hatalarını. 2016 yani darbe girişim sonrası bu çetelerin çoğaldığına ilişkin yereldeki insanların tespitleri var. Neden böyle olmuş olabilir?
Dönüm noktası olarak iki şey ön plana çıkıyor. Biri Gezi… Mahallelerde konuştuğumuz insanların bize söylediği Gezi’den sonra devletin buralarda konsept değişikliğine gittiği, çetelerin doğduğu ve bu çetelerin devlet........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon