menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Annelik manşette

11 1
11.05.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

11 Mayıs 2025

Bu satırları okuyorsanız; anneliğin, çocuğu dünyaya getiriş şekliyle alakalı olmadığı konusunda hemfikir olmalıyız. O yüzden “Anneler Günü” olarak kutladığımız ya da en azından kutlamaya çalıştığımız bugün, size başka bir şeyden bahsedeceğim ve bu bahsedeceklerimi “kutlama” ya da “kutsama” adı altında yapamayacağım. Annelerle ilgili alıntıladığım manşetler, geçtiğimiz son bir hafta içinde basında yer alan haberlerden sadece bazıları.

Düşünün, annesiniz çocuğunuz iki yaşında, yeni yeni yürüyen, derdini mini mini anlatmaya çalışan bir bebek. Velev ki, siz çalışmak zorundasınız çünkü kendinizden başka bir hayatın önceliği var artık yaşamınızda. Ona daha iyi koşullarda bir gelecek sağlamak için emeğiyle, dişiyle, tırnağıyla hayatını kazanan bir kadınsınız. Bebeğiniz siz yokken de mutlu olsun, rahat etsin, karnı tok, sırtı pek kalsın, üşümesin, düşmesin ağlamasın isterseniz pek tabii, çünkü annesiniz. Çocuğunuzun rahatı ve iyiliği en büyük önceliğiniz. Gelin görün ki, bakıcısı siz evden yokken kollarından çekerek yerlerde sürüklüyor, adlı adınca dövüyor evladınızı. Nasıl hissederseniz? Ve düşünün aynı esnada, etraf ve aile eşrafı tarafından masaya yatırılıyor, olaydaki rolünüz, ihmaliniz, anneliğiniz…

Oğlunuz siyasi, düşüncelerinden dolayı hapis yatmış senelerce. Yoluna hasret, gözünüz yaşlı, eliniz bağrınızda beklemişsiniz. İçerden çıkmış, seçilmiş, milletin vekili olmuş, baba olmuş, dede olmuş, vazgeçmemiş inandığını söylemekten. Evladınız Sırrı Süreyya Önder: Başkalarının, ötekilerin, sesi kısılmışların ya da hiç duyulmayanların sesi olmuş, milyonlara ulaşmış. Göğsünüz kabarmış, gözleriniz gurur ve mutlulukla dolmuş bu defa. Defalarca hakkınızı helal etmişsiniz. Etmişsiniz etmesine de endişeniz hiç dinmemiş, bir şey olur........

© T24