menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Samimiyetle bir iç dökme denemesi: Ülkenin durumu kadar, gazetelerin durumu da hazin…

41 16
07.10.2025

Diğer

07 Ekim 2025

Bu yazıyı son günlerin beni çıldırtan durumu teşvik etti; hatta gerekli kıldı. Belki en çok da gazetelerin durumu… Ne de olsa asıl mesleğimiz artık gazetecilik oldu. Her ne kadar bir zamanlar mimarlıktan turizm rehberliğine kadar pek çok şeyi denemiş olsam da…

Öncelikle ülkenin şu son haline politik (ya da Türkçe olarak siyasal) açıdan bakalım. Ama belki en önemlisi, tüm bunların ötesine, hukuksal açıdan… Ne kadar kendi hayatınızı yaşayıp olup bitene çok aşina olmasanız da ilgisiz kalmanız mümkün değil… Gerçi dünyanın durumu da belki tüm zamanların ötesinde berbat…

Belki İkinci Dünya Savaşı’ndaki Nazi soykırımını da aşmış. Üstelik o kıyımın en büyük kurbanı Yahudilerdi. Bugünse o Yahudiler, Netanyahu sağ olsun (ya da gebersin!) inanılmaz bir toplu kıyımın patronu olmuşlar. Ve en Doğu’da onlar, en Batı’da Donald Trump olmak üzere, aralarına Rusya’dan Çin’e hemen tüm ülkeleri alarak, dünyayı yaşanması zor hale getirmişler.

Bu hengamede bizim halimiz ne? Recep Tayyip Erdoğan Bey her Trump ve kimi başka büyük ülke liderleriyle kurduğu ilişki ve Gazze cinayetlerine karşı çıkardığı sesle parlak bir dönem yaşıyor. Ama Türkiye içerisinde insan hakları odaklı sorunlar o kadar çok ki...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel şöyle demiş, Sözcü gazetesinde: “Erdoğan’ın........

© T24