menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Editoryal anarşist" Tuğrul Eryılmaz, Nokta’dan Yeni Gündem’e, Sokak’tan Milliyet Sanat’a, Radikal İki’ye uzanan yayıncılık macerasını anlattı

26 5
11.07.2025

Diğer

11 Temmuz 2025

Tuğrul Eryılmaz

Bir dönem Türkiye’de dergicilik yalnızca haber vermek değil, bir kültür yaratma çabasıydı. Kapaklar haber taşımakla kalmaz, zamanın ruhunu da yakalardı. İşte o dönemin en çarpıcı figürlerinden biri: Tuğrul Eryılmaz. Mülkiyeli, solcu, rock tutkunu, kuşaklar boyunca genç gazetecilere yol açan bir “editoryal anarşist.” Nokta’dan Yeni Gündem’e, Sokak’tan Milliyet Sanat’a, Radikal İki’ye uzanan yayıncılık macerasında hem sistemle hem kendi sınırlarıyla kavga etmiş bir isim. Dergiciliğin hem içinden geçmiş hem onu baştan yazmış bir tanık olarak Eryılmaz, bu söyleşide 80’li ve 90’lı yılların medya atmosferini, kapakların arkasındaki kararları, patronları, sansürü ve dostlukları kendi hikayesi üzerinden anlatıyor. Bugün artık dergilerin satmadığı, kimsenin “dergici” diye anılmadığı bir dönemde, hatırlamanın kendisi de bir direniş.

- Dergicilik serüveniniz nasıl başladı?

Ankara’da idim. Üniversitede asistandım ama işten atılmıştım. İstanbul'dan bir telefon geldi. Ercan Arıklı, bizi davet etti. Ben varım, Yazgülü Aldoğan, Mustafa Sönmez, Uygur Kocabaşoğlu var. Böyle bir ekip. Onlar o zaman Canan Barlas, Bülend Özveren ekibi ile Nokta ve İnsanlar diye çok kötü bir dergi çıkarıyorlardı. Ben derginin farkında bile değildim. Uçak biletlerimizi gönderdiler. Ankara’dan İstanbul’a görüşmeye gittik. Arıklı, “Alın bu dergiyi yapın. Şu anda aldığınız maaşın iki misli para vereceğim” dedi. İşe başladık. Nokta’yı da değiştirmeye başladık. Burada bize Güldal Kızıldemir katıldı. Allah uzun ömürler versin Canan Barlas’a. Sonra ondan da kurtulduk. Canan Barlas bu işi hiç bilmiyordu. Hiç bilmediği şu andan da belli oluyor zaten. Nokta’yı çıkarmaya başladık. Çok kötüydü. Satmıyordu doğru dürüst. Dergi en fazla 5-6 bin satıyordu. Okay Gönensin, ışıklar içinde yatsın. O zaman Cumhuriyet yazı işleri müdürü idi ve “Nokta dergisinin son çıkan haberine göre” diye her pazar günü alıntılar yapardı. Böyle bir kıyağı vardı ve bunu hep söylemek isterdim. İyi denk geldi. Sonra yavaş yavaş dergi düzelmeye başladı. Ercan Arıklı derginin patronu idi. İyi adamdı aslında. Bunlar gibi değildi, müdahale etmezdi.

- Bunlar derken kimi kastediyorsunuz?

Yeni patronları. Ondan sonraki patronlar gibi değildi. Değerli insanlar vardı ekipte. Adil Özkol, Mustafa Özyürek, Denizi İnsel, Ayşe Karaböcek. Bunlar onun kurmayları idi.

- Dergi kaç satıyordu?

En son ayrılacağım zaman Türkan Şoray kapağı yapmıştık. Artık Nokta’nın 30-40 binleri bulmuştu satış rakamları. Yükseliyordu dergi. İpek Çalışlar geldi o arada. İpek Çalışlar çok akıllı bir kadındı. Keşke Maocu olmasaydı. Her taraftan o Maoculuk çıkıveriyor. Yapacak bir şey yok. İpek, benim Ankara Siyasal’dan okul arkadaşımdı. TRT’de beraber çalıştık. Ama insan Doğu Perinçek ile yıllarca beraber çalışırsa bence bir daha kolay kolay iflah olmuyor.

- Peki siz orada ne yapıyordunuz?

‘Dergiyi kurun’ dedikleri için geldik. Yazı işleri müdürlüğü, önce Yazgülü’nü şutladı Ercan Bey. İtiraf edeyim ki biz de fazla üstüne gitmedik. Yazgülü iyi insandır ama bir türlü olmadı. Böyle yavaş yavaş gitti. Ben ayrıldığımda, Nokta’nın satışları 100 bine bile vurdu. Acayipti.

- O efsane Nokta’nın tohumlarını siz attınız değil mi?

Evet, biz attık. Korkuyorduk bazı konulardan. Mesela şöyle; biz daha radikaliz, daha liberaliz. Kadınlarla ilgili haberler yapıyorduk. Şöyle şeyler yapıyorduk: “Çocuğum eşcinsel olursa ne yaparım” kapak konusu oluyordu. Çıkış yolları arıyorduk. Çünkü hâlâ maalesef askerler vardı. Turgut Özal ile ilk defa orada tanıştım bir yemekte. Bizi çağırmışlardı ve Nokta’nın ne kadar hoş bir dergi olduğunu anlatmıştı. Dergi değişik geldi o insanlara. Mesut Yılmaz da benim okul arkadaşımdı. Onun da kıyağı vardır. Ondan sonra yayınlananlar arasında çalıştığım Yeni Gündem var. Yeni Gündem 15 günlük bir dergi ve çok sıkıcı idi. İletişim yayınları çıkarıyordu. Çağırdılar. Bir ara........

© T24