menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çevre ve imarda aşırı korumacılık ters mi tepiyor?

14 1
23.04.2025

Diğer

23 Nisan 2025

Çevre ve imar konularında mevzuatımız genelde çok idealist.

Hatta bazen de haddinden fazla idealist.

Bunun sonucu ise genelde bu mevzuatın pratikte uygulanmaması veya uygulanamaması.

Yani kurallarda “çıta” fazla yukarıya konulunca realist olmuyor ve uygulanamıyor.

Çok yüksek çıta ters tepiyor ve çıta hiç yokmuş gibi davranılıyor.

Çıta daha makul bir noktaya konulsa en azından 100 üzerinden 50-60’lık bir uygulama sağlanabilecek ve bu durum hiç yoktan iyi olacak.

Korumayı yüzde 100’lere çıkarabilmek adına çıta gerçekçi olmayacak kadar çok yukarıya konulunca fiilen hiç uygulanamadığından ya da çok az uygulanabildiğinden. bu kez koruma fiiliyatta 100 üzerinden 10’lara hatta sıfırlara düşüyor.

Fazla idealist kurallar uygulamada ters tepiyor.

Bu konuda elimde birçok örnek var.

Aşağıda sadece bazılarından bahsedebileceğim.

Şehir merkezlerinde yoğun yapılaşma bulunan istisnai yerler hariç, imar verilen yerlerde genelde yapı ruhsatı için TAKS yani taban alan katsayısı çok düşük belirlenmektedir.

Genelde bu oran çoğu yerde 0.15, 0.20, 0.25, 0.30 civarında.

Yani imarlı arsanıza yapabileceğiniz binanın taban oturumu bu oranı geçemez.

Büyük kent merkezleri dışında genelde imar gelen yerlerde üzerine normal bir ev yapılabilecek parseller 150-200 m2 civarında olmaktadır.

Daha büyük parseller çoğu kez alt-orta sınıf gelire sahip kimselerin ekonomik gücünü aşabilir.

Bu durumda TAKS 0.30 olan bir yerde 150 m2’lik bir parsele yapacağınız evin taban oturumu 45 m2’yi geçemiyor.

Emsal iki kat da olsa yapabileceğiniz evin toplam büyüklüğü (kapalı alanı) 90 m2’yi geçemeyecek.

Aslında arsanızın sadece yüzde 30’una bina yapmış oldunuz. Arsanın kalan yüzde 70’lik kısmı boş kaldı.

Pratikte ise o kadar masraf yapmışken insanlara sadece bu kadar küçük bina yapabilmek mantıklı ve rasyonel gelmiyor.

Bu nedenle de sonradan yani yapı kullanma izni aldıktan sonra, öndeki terasları veya balkonları binaya dahil etme, alttaki depoyu eve kullanımına dahil etme, garaj alanını ev alanına dahil etme, çatıdan ayrıca bir kat daha çıkarmaya çalışma gibi eklemeler ortaya çıkıyor.

Yamalı bohça gibi ucube görünümlü ve estetik yoksunu binalar görülüyor.

Taban alanının küçüklüğünü telafi etmek adına kottan bir kat, çatıdan bir kat daha zorlamayla yükseltilen ve parsellerin sadece küçük bir kısmını kaplayan ince uzun 3-4 katlı ucube evler yükseliyor.

Hatta bir çok yerde yeni ev satan müteahhitler yapı kullanma izni alındıktan sonra binaya yapacakları eklemeleri vaat ederek ev satıyorlar.

Özellikle müstakil veya az katlı evlerin bulunduğu yerleşim yerlerine bakın.

Evlerin neredeyse yüzde 80’i mevcut durumda tam anlamıyla imar mevzuatına uygun değildir.

Orasını burasını zolamayla ekleyen, zorlamayla yükseltilmiş veya genişletilmiş binalardan geçilmiyor.

Çünkü........

© T24