menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ateşkes ne için?

18 0
13.10.2025

Diğer

13 Ekim 2025

Netanyahu ve Trump

Haber kanallarının neredeyse tamamında aynı soru: “Gazze’de savaş bitti, barış kalıcı olacak mı?” Çok uzatmaya gerek yok. Üç tane temel gerçeklik var.

Bir: Bu bir barış anlaşması değil, ateşkes!

İki: Netanyahu’nun şimdiye dek imzaladığı ateşkes anlaşmalarına uyduğu görülmedi.

Üç: İsrail'in aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri ve hükümetin Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile yine aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi lideri ve hükümetin Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, anlaşmaya karşı oldukları açıkladılar ve Hamas dağıtılmazsa, hatta dağıtılsa bile başka bir kisve altında varlığını sürdürmesi halinde hükümeti devireceklerini, bu konuda ısrarlı olduklarını, Netanyahu’dan söz aldıklarını ifade ettiler.

Dört: Netanyahu ateşkesin “koşullu” olduğunu, Hamas güzellikle silah bırakmaz ise İsrail’in bunu sertlikle sağlayacağını belirtmeyi ihmal etmedi. Hamas da zaten silah bırakmalarının müzakereye açık olmadığını ifade ediyor.

Tercümesi: Endişeye mahal yok, sadece işgali bir kademe geri çekiyoruz. O da geçici. Yakında İran ile savaşacağız. O zaman zaten bu konular tamamen unutulacak! Ayrıca, dünyanın gözü Gazze’de olduğu müddetçe, asıl düşmanımız İran uluslararası kamuoyunun sempatisine daha kolay mazhar olabiliyor. Gazze’yi bir süre unutturmamız ve böylelikle İran’a saldırmaya kalktığımızda, düşmanın “mağdurun müttefiki” sıfatıyla uluslararası kamuoyunun sempatisiyle beslenmediğinden emin olmak isteriz.

ABD ile İsrail’in Gazze’de ateşkes uzlaşısını kurgularken zihinlerinin arkasında böyle bir hesap, böyle bir yaklaşım bulunuyordu. Dolayısıyla buradan hareketle ateşkesin kırılgan bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Elbette ki uzlaşı ne ölçüde kırılgan olursa olsun, ateşkes soykırıma bir fren olacak, çok sayıda mazlumun canını kurtaracaktır. İki yıl boyunca tepesine 200 bin ton bomba düşmüş, yani Hiroşima’nın 13 katı büyüklükte bir dehşete maruz kalmış, haftalardır tüm yardımların engellendiği, yiyecek, su, ilaç ve yakıt girişinin yasak olduğu topraklarda, evsiz barksız, kâbus gibi bir abluka altında sıkışmış yüzbinlerce Filistinli için ateşkes bir soluk alma ve boğazlarından belki bir süre sıcak yemek geçmesi anlamına gelecektir. Dolayısıyla rehine takasına da mutabık kalınmış bir ateşkese karşı çıkmak tabii ki doğru olmaz.

Ancak, diplomasinin burada bir kez daha bir diyalog olarak ya da Filistinlileri kendi kaderlerinin temsilcileri olarak konumlayan bir araç olarak değil de bir yol haritasının önünde engel olarak gören bir ferman gibi tepeden inişine itirazımızı dile getirebiliriz sanıyorum. Ateşkesi mümkün kıldığı düşünülen böylesi bir bakış, kanımca hakiki barışın önündeki en büyük engeldir.

2023’ten bu yana İsrail’in soykırım mekanizmasına 31-34 milyar dolar civarında para akıtmış olan ABD’nin “barış planı,” İsrail’in savaş ile, silah zoru ile planladığı temel hedefe ulaşmasının ardından gelmiş, toprakların denetiminden rehinelerin iadesine kadar........

© T24