menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Siyaset

13 1
13.08.2025

Diğer

13 Ağustos 2025

İktidar olmanın yolu siyaset, hem bu sadece bir ülkede iktidar olmak değil, şirket yönetiminde veya herhangi bir ikili, çoklu yarışmada önder olmak ve orada kalmak.

Siyaset ise kimisine göre ulusal sınırlardan bağımsız bir savaş şekli, kimisine göre nehir olmayan yerde köprü yapmaktır (N. Kruçşef). F. Roosevelt’e göre hiçbir şey kendiliğinden olmaz, bir şey öyle planlandığı için olur. Bunu S. Demirel, sorunlara çare bulma sanatı olarak ifade ediyor. Bismarck ise siyaseti mümkün olanı yapma sanatı olarak tanımlıyor. Platon eski Yunan’da siyasete girmeyi, “kendinden zayıf birisi tarafından yönetilmeyi önlemenin yolu” olarak tanımlıyor, ama iktidara nasıl ulaşılacağını ve orada iktidarda kalmak için neler yapılabileceğini tartışmıyor. Machiavelli, “Prens”te, iktidar olduktan sonra, orada kalmak için her şey caizdir, diyor.

Aristoteles muktedirle, başkanın kim olduğuyla, siyasetçiyle değil, kurumla ilgili ve tanımladığı devletin başına geçecek kişilerin niteliklerini açıkça tanımlıyor. Aristoteles’in, Farabi’nin de benimsediği “devleti”nde, ne D. Trump’ın ne de nitelikleri uygun olmayan bir takım başka kişilerin başa geçmesi olası değil. Muhtemelen V. Putin bilgi ve deneyimiyle, Mao liderliğiyle öne çıkıyor. İndra Gandhi ve Nelson Mandela, adeta peygamber vari ama aslında gücünü tanrıdan dahi almayan kişilikleri ile, biri Hindistan’ı bağımsızlığa kavuşturdu, Güney Afrika’da ırkçılığa son verdi. Atatürk farklı mıydı? Dünya güçlerinin haritadan silmeye karar verdiği bir ulusu, ülkesiyle birlikte modern bir ülke millet olarak yeniden yarattı.

Siyaset teorisi demokrasi koşullarında bu sorunun yanıtını ekonomi, siyaset, istihdam, eğitim alanlarında ayrı ayrı tanımlamaktadır. Ekonomi alanında belirlenecek siyaset kısa vadelidir, çünkü seçmen görevlendirmeyi bir seçim döneminde gerçekleştirilecek amaçlar bağlamında tanımlamaktadır. İstihdam, ulusal ekonominin verilerinden yola çıkarak ve ülkede çalışma gücü olanların çalışmasına imkân verecek, aynı zamanda katma değerin yüksek verimlilikle üretilmesini sağlayacak şekilde değerlendirilmesini hedefleyecektir. Kullanılacak teknolojik seçimi buna göre yapılacak, dış ticaret politikası, şirketlerin tedarik stratejisi bunların sonucu olarak ortaya çıkacaktır.

Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu karşımızda “neopatrimonyal sultanizm” modeli bulunduğunu yazmakta, 2017 yılından beri uygulanan anayasa, yönetim bu anayasayı tanımasa da tek yetkili olarak cumhurbaşkanını tanımlamaktadır. Şu hâlde önceki paragrafta değinilen farklı politika tasarımlarının hiçbiri geçerli değildir.

Benzer şekilde yönetilen ABD, Rusya, Çin ve diğer ülkelerde de geçerli olan siyasal sistemi en iyimser ifade ile İngilizcedeki “fan=taraftar” kelimesinden hareketle, çeşitli spor kulüplerine gösterilen destek gibi, “fanism” şeklinde tanımlanmaktadır. [1] ABD’de Trump’la, Ülkemizde cumhurbaşkanına gösterilen desteği başka türlü açıklamak mümkün değildir.[2] Tıpkı spor müsabakalarında olduğu gibi, taraftarların heyecanlanması, taraftar duygularını güçlendirir. Bunun yolu da onları kızıştırmaktır. İnsanları ne kadar gererseniz, tahrik ederseniz, o kadar sert taraftar olurlar. Örnek mi istersiniz, Fenerbahçe-Galatasaray, Beşiktaş-Trabzonspor maçlarını düşünün. Alt tarafı bir........

© T24