menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Telefon Çiftlikleri!-Dijital Kölelikten Algı Savaşına

6 11
31.10.2025

Bir zamanlar tarlalarda çalışan köleler vardı…

Bugün o tarlalar değişti.

Artık üretim, veriyle yapılıyor; emek, tuşlarla ölçülüyor.

Ve “telefon çiftliği” adı verilen yeni bir sistem, modern dünyanın görünmeyen kölelik düzenini kuruyor.

Telefon Çiftliği Nedir?

Bir odanın içinde dizilmiş onlarca, bazen yüzlerce akıllı telefon düşün…

Hepsi kablolarla besleniyor, bir bilgisayar tarafından yönetiliyor.

Dışarıdan bakıldığında hepsi ayrı birer kullanıcı gibi görünür, ama aslında hepsi tek bir elin komutuyla hareket eder.

Bazı teknoloji şirketleri bunu test amacıyla kullanır;

Uygulamaların farklı cihazlarda nasıl çalıştığını ölçmek için.

Bu, sistemin meşru yüzüdür.

Ama perde arkasında — görünmeyen, karanlık bir taraf daha vardır.

Sahte Dünyaların Gerçek Teknolojisi!

Bir videonun bir gecede milyon izlenmeye ulaşması, bir ürünün binlerce sahte yorumla “çok beğenildi” görünmesi ya da bir siyasi hesabın aniden yüz binlerce beğeni alması…

Bunların hiçbiri tesadüf değildir.

Bu, dijital dünyanın yapay kalabalıklarıyla mümkün hale geldi.

Artık sadece spam değil, algı üretiliyor.

Gerçek olmayan profiller, duygulara dokunan sahte mesajlarla insanların tercihlerini, öfkelerini, hatta oylarını bile yönlendirebiliyor.

Telefon Çiftliklerinin İçinde:

Gerçeğin Maskesi

O zaman beni iyi dinle…

Bir insan mı sanıyorsun?

Gördüğün her profilin, her hesabın, her yorumun arkasında bir “insan” olduğunu mu düşünüyorsun?

Yanılıyorsun dostum.

Burası bir bot farm, yani telefon çiftliği.

Twitter, Reddit, Facebook, TikTok gibi platformlarda gördüğün o hesapların bir kısmı—aslında gerçek insanlar değil.

Artık emülatörlerle değil, binlerce gerçek telefonla çalışıyorlar.

Çünkü emülatörler kolayca tespit ediliyor; ama fiziksel SIM kartlar ve cihazlar devreye girince, algoritmalar bile kandırılabiliyor.

Peki neden bu botlar var?

Çünkü........

© Stratejik Düşünce Enstitüsü