Umutsuz durumlar yoktur!..
804 bin şehit, 250 bin esir, 400 bin yaralı olmak üzere toplam zayiat 1.454.000.
Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 günü Mondros Ateşkes Mütarekesi’ni imzalarken karşısında böylesine acı bir bilanço duruyordu.
Ve bu imza ile Osmanlı Devleti için 1. Dünya Savaşı hazin bir sonla noktalanmıştı.
Mustafa Kemal Paşa’nın komutanlığını yaptığı Yıldırım Ordular Grup Komutanlığı da lağvedilmişti. Adana’dan İstanbul’a trenle hareket eden M. Kemal Paşa, yüreğini yakan bu rakamlara rağmen “umutsuz durumlar olmadığını, ancak umutsuz insanlar olabileceğini” düşünüyordu
İstanbul’da görev alarak, çökmekte olan imparatorluğun varlığını sürdürebilmesi için bir şeyler yapılabileceğine inanıyordu.
★★★
“13 Kasım 1918 günü, trenden inip de Haydarpaşa’da rıhtıma çıkar çıkmaz karşılaştığım manzara; 55 düşman gemisinin zafer bayrakları açarak İstanbul’a girişidir. Düşman gemilerinden bazıları Dolmabahçe Sarayı önünde demirlemişlerdi. Avrupa kıyısına gitmeye hazırlanan yolcular savaş gemilerinin geçişini beklemek zorunda kalmışlardı. Biz de birkaç saat beklemiştik.
Bindiğimiz istimbot, (Daha sonra adı Kartal olarak değiştirilen Enterprise) Haydarpaşa’dan köprü yakasına savaş gemileri kafilesini dolaşarak, onların zafer bayrakları altında güvertelere dizilmiş çeşit çeşit, renk renk bahriyeli saflarını seyrederek ve kıyıları, rıhtımları dolduran insanların haykırışları ve kiliselerin şenlik çanları arasında geçti.
Daha üç yıl önce Çanakkale’de durdurduğumuz düşman gemileri ile İstanbul’a neredeyse aynı zamanda giriyorduk.
Bu tarihin ve talihin bize bir cilvesi ya da oyunu muydu?
Gördüğüm bu manzara karşısında yanımda bulunan Rasim Ferit’e şunları söyledim:
‘Hata ettim, İstanbul’a gelmemeliydim. Ne yapıp edip Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalıyım...’”
★★★
...Aylar geçti. M. Kemal bu arada çok kişiyle temaslarda bulundu.........
© Sözcü
