KEMALYERİ, Mustafa Kemal’in doğum yeri...
Yollar vardır, engellerle, ıstıraplarla, nankörlüklerle ve hainliklerle doludur.
Mustafa Kemal’in yolcuğu, Gelibolu’da Kemalyeri’nde başlar.
★★★
Onun hikayesi, tarihe damgasını vurur.
Yolculuğu, Türk ulusunun kaderi olur.
★★★
İşte, Mustafa Kemal’in bu kader yolculuğuna adımını attığı yer, Çanakkale ve oradaki gözetleme yeri Kemalyeri’dir.
★★★
Birinci Dünya Savaşı çıktığında, Mustafa Kemal Sofya’dadır.
Biraz da sürgün gibidir.
Yalnızdır, kırgındır, üzgündür, unutulmuştur...
★★★
Askeri ataşelik, kişiliğine uygun değildir.
Yüreği cephededir.
★★★
İstanbul’a Başkomutanlık Vekâlet’ine, bir cephede görevlendirilmesi için başvuruda bulunur.
Arkadaşları ateş hattındayken, kendisinin askeri ataşelik yapamayacağını bildirir.
★★★
Bunalır.
Cevap gelmezse, kararlıdır.
Ataşeliği bırakacak, İstanbul’a gidecek, “İşte ben geldim, ne yapacaksınız yapın” diyecektir.
★★★
Nihayet, İstanbul’dan cevap gelir.
19’uncu Tümen Komutanlığı’na atanmıştır.
3’üncü Kolordu Komutanlığı’na bağlıdır.
★★★
25 Şubat 1915...
Mustafa Kemal, 57’nci Piyade Alayı’yla Tekirdağ’dan Çanakkale Eceabat’a gelir.
★★★
25 Nisan 1915, Pazar, saat 10.00...
Karaya çıkan düşmanı denize dökmek için, 57’nci Alaya verdiği tarihi emir:
“Alay Komutanı’na, bütün alayı ile gösterdiğim istikamette taarruz etmesini emrettim.
Ve dedim ki,
‘Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.
Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, başka kuvvetler ve komutanlar yerimizi alabilir...”
★★★
ANZAK birlik komutanı, Avustralyalı Tulloch bu anı şöyle anlatır:
“Korkusuz bir Türk subayı, 900 metre kadar ileride ateşi idare ediyordu.........© Sözcü
